DERSHANE

Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

23 Eylül 2020 Çarşamba

1. BÖLÜM DOĞA-İNSAN ETKİLEŞİMİ VE COĞRAFYA

 Hazırlık Çalışması

1. “Doğaya adapte olma, doğayı kendine adapte et!” sözünden ne anlıyorsunuz? Sizce böyle bir bakış açısının çevre üzerindeki etkileri nasıl olur? Açıklayınız.

Cevap: Bence doğru bir bakış açısı değildir. Çünkü bizler doğanın düzenine ayak uydurmalıyız. Doğayı kendi çıkarlarımız bencilliklerimiz için değiştirmeye kalkarsak bir gün gelince doğanın bizden intikam alacağını unutmamamız gerekmektedir. İnsan doğaya uyarsa gelecek aydınlıktır eğer doğayı kendine adapte etmeye kalkarsa gelecek yıkım dolu olacaktır.

2. Doğal ve beşerî unsur kavramlarını araştırarak aralarındaki farkları tespit ediniz.

Cevap: Doğada kendiliğinden oluşan unsurlara doğal unsur denir. İnsan eli değmeden oluşur.  Örnek verecek olursak Ağaçlar / Bitkiler = Doğal unsurdur. İnsan eli  değerek oluşturulan unsurlara ise beşeri unsur denir. Kendiliğinden oluşamazlar.  Örneğin Arabalar / evler = Beşeri unsurlara örnektir.

3. Doğanın insan yaşamına, insanın da doğa üzerindeki etkisine örnekler veriniz.

Cevap: Doğanın insan yaşamına büyük etkileri vardır. Örneğin seller, tufanlar, depremler insanların yaşayacağı yerleri belirlemelerinde etken rol oynar. Bunun yanında insanlar çölde yaşamayı seçmezler. Bu durum doğanın insan yaşamı üzerindeki etkisine örnektir. İnsan ise doğayı kendi çıkarları için kendi yaşamı uğruna değiştirmeye ve yok etmeye kalkmaktadır. Buna örnek olarak ise barajların yapılmasını ormanların yok edilmeye çalışılmasını söyleyebiliriz.

A. DOĞA VE İNSAN

1. DOĞA VE İNSAN ETKİLEŞİMİ


Etkinlik

1. Aşağıdaki görselde yer alan doğal ve beşerî unsurları tespit ediniz.

Doğal unsurlar: Deniz, dağlar, gökyüzü

Beşeri Unsurlar: Evler, liman, gemiler

2. Görseldeki beşerî ortamın gelişmesini etkileyen faktörler nelerdir?

Cevap: Deniz ve limanın iş imkanı olması, iklimin uygunluğunun yerleşime elverişli olması, doğal güzelliğin turizm açısından hem geçim kaynağı hem de yaşam merkezi gibi cazibelerinin olması.

3. Beşerî ortamdaki gelişmenin devam etmesi doğal ortamda ne gibi değişikliklere neden olabilir?

Cevap: Doğal ortamın yapısı değişir. Mesela insanlar nüfus olarak geliştikçe ve büyüdükçe ev yapımı için doğanın geri kalanını yok etmeye devam edecektir. Ya da resimdeki limanın büyütülmesi sonucu kıyılara müdahale edilecek doğal kıyı yerine insan yapımı limanlar çoğalacaktır.



Unutmayınız!

SORU : İnsanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı etkileşim içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortama ne denir.

CEVAP : doğal çevre

SORU : Doğal çevrede yer alan ve insan müdahalesi olmaksızın oluşan her şeye ise doğal unsur denir. Deniz, toprak, ağaç vb. nedir ?

CEVAP :birer doğal unsurdur.

İnsan, yaşamını sürdürebilmek için doğanın sağladığı imkânlardan yararlanmak zorundadır. Fakat doğa, Dünya’nın her yerinde aynı imkânları sunmamaktadır. Doğanın sağladığı imkânların farklılığına bağlı olarak, insanların beslenme, barınma ve giyinme şekilleri birbirinden önemli ölçüde ayrılmaktadır.

Hatta insanların karakter ve vücut yapıları üzerinde bile doğal unsurların etkili olduğu görülmektedir.

Yeryüzünün değişik bölgelerinde konut tiplerinin ve konut yapı malzemelerinin farklı olması, doğal

çevrenin insan yaşamına etkisiyle açıklanabilir. Örneğin kutupların çevresinde yaşayan insanlar, barınaklarını doğal çevrede bol bulunan sertleşmiş kardan (Görsel 1); Ekvator ve çevresinde yaşayanlar ağaç ve çeşitli bitki örtülerinden yapmaktadır. Bununla birlikte kurak ve yarı kurak iklim koşullarının etkili olduğu yerlerde yaşayanlar barınaklarını topraktan (kerpiç), volkanik taşların ve kireç taşının yoğun olduğu bölgelerde ise taşlardan yapmaktadır. Yine konut inşa edilirken soğuk bölgelerde çatıların sağlam ve dik, duvarlarınsa kalın yapılması doğal çevre ile ilgilidir

Eskimolar yaşadıkları bölgelerde tarım olanakları kısıtlı olduğu için avcılık ve balıkçılıkla geçimlerini sağlarken, sıcaklık ve yağış koşullarının elverişli olduğu Güneydoğu Asya’da insanların temel besin kaynağını pirinç başta olmak üzere diğer tarım ürünleri oluşturmaktadır (Görsel 2).


Sibirya, İskandinav Yarımadası ve Kanada gibi kutuplara yakın yerlerde yaşayan

insanlar, havanın çok soğuk olması nedeniyle, yılın önemli bir kısmında kalın kürkler giyerler (Görsel 3). Yıl boyunca sıcaklık değerlerinin yüksek olduğu Orta Afrika’da ise insanlar ya oldukça ince kıyafetler giymekte ya da yarı çıplak yaşamaktadırlar (Görsel 4). Bu bölgelerde yaşayan insanlar yılın büyük bölümünde böyle giyinir. Mevsim kavramının belirgin olarak yaşandığı orta kuşaktaki insanlar ise yıl içerisindeki sıcaklık değişimine bağlı olarak farklı kalınlıkta giysilere ihtiyaç duymaktadır.

Yer şekillerinin engebeli ve yükseltinin fazla olduğu alanlar tarımsal üretim başta


olmak üzere birçok ekonomik faaliyeti olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle insanlar, genellikle az engebeli ve düz alanlara yerleşmektedir. Ayrıca canlı yaşamı için vazgeçilmez olan su kaynakları yönünden zengin alanlar tarih boyunca insanların yerleşim alanları olmuştur. İnsan-doğa etkileşiminin üç boyutu vardır: İnsanlar öncelikle doğadan etkilenir. Zamanla yaşadıkları doğal ortamın şartlarına uyum sağlar. Daha sonra da doğayı etkilemeye başlar. Örneklere baktığımızda insanların yeryüzüne dağılışları, konut tipleri, ekonomik faaliyetleri gibi birçok özellik doğal çevrenin insan üzerindeki etkisini ve insanın doğal çevre şartlarına uyum sağlamasını açık bir şekilde göstermektedir. İnsanlık tarihine baktığımızda, bilim ve teknolojik imkânların gelişmesiyle doğal çevrenin insan üzerindeki etkisi azalmış, artık insanlar büyük bir hızla doğal çevreyi değiştirmeye başlamıştır. Örneğin Hollanda’da tarım yapılan toprakların önemli bir kısmı deniz doldurularak elde edilmiştir (Görsel 5). İnsanlar tarafından yapılan barajlar ve yapay göller, inşa edildiği çevrenin iklimini etkilemektedir. 

Kara canlılarının yaşam alanları sular altında kalmaktadır. Yine insanlar tarafından


açılan kanallar, canlıların denizler arası geçişine sahne olmakta, aynı zamanda kara canlılarının göç yollarını da etkilemektedir (Görsel 6). Engebeli arazilerde ulaşım sağlamak için tüneller ve viyadükler yapılmakta, deniz üzerinde kilometrelerce uzunlukta köprüler inşa edilmekte (Görsel 7), doğal bitki örtüsü yok edilerek tarım veya yerleşim alanına dönüştürülmektedir. İnsanlar doğal çevre üzerinde değişiklikler yaparken son derece dikkatli olmalıdır. Sonuçları iyi analiz edilmeden yapılan değişiklikler, doğal çevreye zarar vermekte ve büyük felaketlere neden olabilmektedir. Çünkü insanlığın günümüzde ulaştığı bilimsel ve teknolojik seviye, geçmişe göre büyük bir gelişme göstermesine rağmen hâlâ insanın doğa karşısında çaresiz kaldığı birçok alan vardır. Dolayısıyla insanlar doğa ve çevre ile mücadele etmek yerine, uyum temelli bir ilişki kurmak zorundadır. Doğal çevrede değişiklikler yaparken doğal çevreye zarar vermemeye özen göstermeli, bu konuda duyarlı olmalıdır

Hayatın İçinden Coğrafya

AVRASYA TÜNELİ İstanbul’da araç trafiğinin yoğun olduğu KazlıçeşmeGöztepe


hattında hizmet veren Avrasya Tüneli, toplam 14,6 km uzunluğundadır. Tünel ile İstanbul’un Asya ve Avrupa yakaları, deniz tabanının altından geçen bir kara yolu tüneli ile birbirine bağlanıyor. Projenin 5,4 km’lik bölümü, deniz tabanına özel bir teknoloji ile inşa edilen iki katlı tünel ile bağlantı tünellerinden oluşmaktadır. Tünellere ek olarak Avrupa ve Asya yakalarında toplam 9,2 km’lik yol genişletme ve iyileştirme çalışması yapılmıştır. Sarayburnu-Kazlıçeşme ile Harem-Göztepe arasında çok sayıda yaklaşım yolu genişletilmiş, kavşak, araç alt geçitleri ve yaya üst geçitleri inşa edilmiştir. Avrasya Tüneli, doğal ortama yapılan müdahalenin insan yaşamı üzerindeki etkilerine iyi bir örnektir. Projenin Faydaları Ÿ Trafiğin çok yoğun olduğu Koşuyolu-Kumkapı arası yolculuk süresi yaklaşık 5 dakikaya inmektedir. Ÿ Avrasya Tüneli, sahip olduğu ileri teknoloji ile güvenli ve konforlu yolculuk imkânı sağlıyor. Ÿ Avrasya Tüneli’nin iki katlı inşa edilmesi ve her katta 2 şeritten tek yönlü geçiş sağlaması yol güvenliğine ve sürüş konforuna katkı sağlıyor. Ÿ Tünel; yoğun kar, yağmur, sis, buzlanma gibi olumsuz hava koşullarında da kesintisiz ve güvenli yolculuk imkânı sunuyor. Ÿ Avrasya Tüneli, İstanbul’daki mevcut havaalanları arasında en hızlı ulaşım olanağı sunuyor. Ÿ Trafik yoğunluğunun azalmasıyla egzoz emisyon oranı azalıyor. Ÿ Tarihî yarımadanın doğusundaki trafik yoğunluğunda azalma sağlanıyor. Ÿ Boğaziçi, Galata ve Unkapanı köprülerindeki araç trafiğinde rahatlama sağlanıyor. Ÿ İstanbul’un silüetine zarar vermeyen tünel, iç mimarisinde uygulanan aydınlatma teknikleri ve tünel girişlerinde geleneksel Türk mimarisinden motiflerle İstanbul’un kimliğini yansıtıyor

2. İNSANIN DOĞA İLE ETKİLEŞİMİNDE COĞRAFYANIN ROLÜ

Bunu Biliyor musunuz? Doğa, canlı ve cansız unsurların bütünüdür. Dolayısıyla insan da doğanın bir parçasıdır. Doğadaki her olgu ve süreç birbiriyle sürekli etkileşim hâlindedir. İnsan ve doğa arasındaki etkileşim ise coğrafya biliminin konusudur.

Bunu Biliyor musunuz? Doğa, canlı ve cansız unsurların bütünüdür. Dolayısıyla insan da doğanın bir parçasıdır. Doğadaki her olgu ve süreç birbiriyle sürekli etkileşim hâlindedir. İnsan ve doğa arasındaki etkileşim ise coğrafya biliminin konusudur.

Coğrafya, yeryüzündeki doğa olaylarını ve insan faaliyetlerini incelerken bunlar arasında ilişki kurar. Böylece, olaylara daha bütüncül bir yaklaşımla bakabilmemizi sağlar. Örneğin bir yerleşim alanının gelişmesinde etkili olan yeryüzü şekilleri, iklim koşulları, sanayi faaliyetleri, ulaşım olanakları vb. doğal ve beşerî faktörler bir bütün hâlinde ortaya konur. Herhangi bir bölgede yapılacak yatırımların belirlenmesi, ulaşım ağlarının kurulması, yerleşim alanlarının oluşturulacağı alanların seçimi için coğrafi çalışmalara ihtiyaç vardır. Coğrafya biliminin temel amaçlarından biri insanın doğayı tanımasını ve doğayla uyum içerisinde yaşamasını sağlamaktır. Geleceğe yönelik planlamalar yapılırken coğrafyanın çalışma yöntemlerinden ve verilerinden yararlanmak, doğal çevrenin korunmasında ve bunun sürdürülebilir olmasında son derece önemlidir. Aksi takdirde yapılacak yatırımlar büyük ölçüde emek, zaman ve can kaybına neden olabileceği gibi doğal çevrenin de tahrip edilmesine yol açacaktır.

3. İNSAN, DOĞA VE COĞRAFYA 

   

SORU :Canlı ve cansız tüm varlıkları içeren ortama ne denir.

CEVAP :doğal ortam

SORU : Doğal ortam kaça ayrılır

CEVAP : atmosfer (hava küre), litosfer (taş küre), hidrosfer (su küre) ve biyosfer (canlılar küresi) olmak üzere dörde ayrılmaktadır.

SORU : Bu ortamlar ne olarak da adlandırılmaktadır 

CEVAP : doğal sistemler 

SORU : Neden doğal sistemler olarak adlandırılır

CEVAP : insan eli değmeden oluştuğundan 


ATMOSFER

 SORU : Dünya’yı çepeçevre saran gaz kütlesine ne denir

CEVAP : Atmosfer (Hava Küre)

SORU : Atmosfer, değişik özellikte ve farklı oranlarda nelerden oluşur. 

CEVAP : çeşitli gazlardan

Gerek insanların gerek diğer canlıların yaşamlarını devam ettirebilmesi için atmosferin varlığı şarttır. Ayrıca atmosferde meydana gelen hava olayları (yağış olayları, hava sıcaklık değerleri vb.) insan yaşamı üzerinde oldukça etkilidir.

LİTOSFER

SORU : Dünya’nın kabuklaşmış ve katılaşmış dış yüzeyine ne denir

CEVAP : Litosfer (Taş Küre)

 Vadi, ova, plato, dağ gibi yer şekilleri ile kayaç ve topraklar litosferi oluşturan başlıca unsurlardır.


BİYOSFER

SORU : Atmosfer,litosfer ve hidrosferde yaşayan canlılardan oluşan kısma ne denir

CEVAP : Biyosfer (Canlılar Küresi)

Bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar ve diğer canlıların yanı sıra insanlar da biyosferin bir parçasıdır.


HİDROSFER

SORU : Hidrosfer (Su Küre) nelerden oluşur

CEVAP :  Litosfer üzerinde bulunan deniz, okyanus, akarsu ve göl gibi yer üstü suları ile yer altı sularından oluşur.

Canlı yaşamı için en gerekli ihtiyaçlardan biri olan su; doğal çevrenin şekillenmesinde, insanların yaşayışında, yeryüzüne dağılışında

ve yaptıkları ekonomik faaliyetlerde önemli rol oynar.

SORU :Doğal çevreyi oluşturan bu dört doğal ortam birbirinden bağımsız mıdır

CEVAP :hayır

SORU :Bu ortamlar birbirleriyle sürekli etkileşim hâlindedir. Örneğin hidrosferde Güneş ışınlarının etkisiyle ısınıp buharlaşan sular nereye yükselir.

CEVAP :atmosfere

SORU :Belli bir yükseltiye ulaştıktan sonra yoğunlaşıp doyma noktasına ulaşan bu sular yağış olarak nereye düşer

CEVAP :litosfere 

SORU :Litosfere düşen sular ne olur

CEVAP :bir kısmı yer altına sızarak yer altı sularını oluştururken bir kısmı da yüzey akışıyla deniz ve okyanuslara tekrar döner, hidrosfere karışır (Görsel 10).

SORU :Ayrıca yağışlarla yeryüzüne inen sular, neredeki canlılar tarafından kullanılır.

CEVAP :biyosferdeki

Bu nedenle doğal dengenin

korunması için doğal ortamların korunması son derece önemlidir.

 


.   


B. COĞRAFYANIN KONUSU VE BÖLÜMLERİ

1. COĞRAFYANIN KONUSU


SORU : insanların yaşadığı doğal, sosyal, ekonomik koşulları ve bu koşullarla insanlar arasındaki ilişkileri inceleyen; doğal olayların oluşumunu, nedenini, sonucunu ve dağılışlarını açıklayan bilim dalına ne denir

CEVAP :Coğrafya,

SORU :Coğrafyanın konusu;  nedir

CEVAP :yeryüzüdür

SORU :yeryüzünün özellikleri nedir

CEVAP :doğal, beşerî ve ekonomik bakımdan birbirinden farklı 


 Bunu Biliyor musunuz?

Coğrafya kavramı ilk kez, MÖ 3. yüzyılda Eratosthene (Eratostenes) tarafından kullanılmıştır.

Sözcük, Eski Yunancada yer anlamına gelen “geo” ile tasvir etme veya betimleme anlamına gelen “graphia” sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. 


SORU :Coğrafya, yeryüzüne bağlı olarak gerçekleşen olayları

diğer pozitif bilimlerde olduğu gibi nasıl açıklar.

CEVAP :neden-sonuç ilişkilerine

bağlı olarak


SORU :Coğrafyanın konusu olan her olay kendinden önce meydana gelen coğrafi olayın nesidir

CEVAP :sonucu

SORU :Ayrıca Coğrafyanın konusu olan her olay kendinden sonra ortaya çıkacak coğrafi olayın da nesidir

CEVAP :nedenidir.

SORU :Yani coğrafi olaylar nasıl incelenmeli 

CEVAP :aralarındaki bağlantı göz önünde bulundurulmalıdır.

ÖRNEK : 

Güneş ışınlarının geliş açısı ile sıcaklık, 

doğal bitki örtüsü zenginliği ile iklim özellikleri arasındaki bağlantılar gibi (Görsel 11).


2. COĞRAFYANIN BEŞ TEMEL UNSURU


SORU :Mekâna bağlı tüm olayları kendi metot ve teknikleriyle araştıran modern coğrafyanın beş temel unsuru vardır. Bu beş unsurla coğrafya, diğer bilim dallarından ayrılır (Harita 1).Bunla nedir

CEVAP :Konum , Yer (Mekân) , Hareket , Bölge , Beşerî ve Fiziki Ortam İlişkisi


Konum

SORU :Her olayın yeryüzünde tanımlanabilir bir nesi vardır.

CEVAP :  konumu 

SORU :Coğrafya, olay ve varlıkların neden orada yer aldığını, mekânla ilişkisini ve insan üzerindeki etkisini neye bağlı olarak ele alır. 

CEVAP :konuma


Yer (Mekân)

 Yeryüzünde, fiziki, beşerî ve ekonomik özellikleri birbirinden farklı birçok yer vardır. Mekânın fiziki ve beşerî özelliklerinin belirlenmesi, bu unsurlar arasındaki etkileşimin anlaşılmasını sağlar. Böylelikle insanların mekândan nasıl etkilendiği, mekâna bağımlılık derecesi ve mekândan bağımsızlaşma oranı ortaya konmuş olur. Mekânın coğrafi özelliklerinin tanımlanması, ona zarar vermeden ondan en iyi şekilde yararlanmayı olanaklı kılar.


Hareket: Yeryüzünde canlı ve cansız bütün unsurlar hareket hâlindedir. İnsanlar, bitkiler,hayvanlar, dağ ve kıta oluşum hareketleri, akarsular, deprem ve volkanlar hızları birbirinden

farklı da olsa bir hareketlilik içindedir. Coğrafya, doğal (fiziki) ve beşerî tüm hareketleri incelemeye çalışır.


Bölge: 

SORU :Coğrafya yeryüzünü, neye göre farklı bölgelere ayırır. 

CEVAP :yapısal özelliklerine

SORU :Bölgelerin hangi yönleri üzerinde durur. 

CEVAP :benzer ve farklı yönler

Zamanla değişen bölge yapısının insanlar üzerindeki etkisini inceler.


Beşerî ve Fiziki Ortam İlişkisi: 

SORU :insanın tüm faaliyetleriyle bağlı olduğu doğal çevreye ne denir

CEVAP :Fiziki ortam, 

SORU :Coğrafya; insanı, onun faaliyetlerini ve doğal çevre ile ilişkilerini inceleyerek neye uyumunu araştırır.

CEVAP :doğal ortama

SORU :İnsan faaliyetleriyle doğal ve beşerî çevrede oluşan neyi inceler.

CEVAP :olumlu ve olumsuz sonuçları

Sadece insanın doğaya etkilerini değil, doğal çevrenin de insan ve onun faaliyetleri üzerindeki etkilerini ele alır.


3. COĞRAFYANIN BÖLÜMLERİ


SORU :Coğrafyada iki esas öge vardır. Bunlar nedir

CEVAP :doğal çevre ve insandır.

SORU :Bu ögeler, coğrafyanın neyin temelini oluşturmaktadır.

CEVAP :bölümlenmesinin

SORU :Doğal çevre hangi coğrafya tarafından incelenmektedir

CEVAP :fiziki coğrafya 

SORU :insan ve onun yaptığı etkinlikler ise hangi coğrafya tarafından incelenmektedir

CEVAP :beşerî




SORU :Coğrafya bilimi, incelediği konulara göre kaç bölüme ayrılır

CEVAP :iki fiziki coğrafya , beşeri coğrafya


a. Fiziki Coğrafya


SORU :Doğal çevrenin elemanları ile doğal çevrede meydana gelen ve insanları etkileyen doğal olaylar hangi coğrafyanın konularıdır (Görsel 13).

CEVAP :fiziki coğrafyanın

SORU :Bunlar nelerdir

CEVAP :

Kartoğrafya (Harita Bilimi): 

Klimatoloji (İklim Bilimi): 

Biyocoğrafya (Canlılar Coğrafyası): 

Hidrografya (Sular Coğrafyası): 

Jeomorfoloji (Yer Şekilleri Bilimi): 


Kartoğrafya (Harita Bilimi): 

Mekânsal verileri

kullanarak coğrafya için çok önemli olan harita vb.

materyalleri oluşturma ve bu materyallerden yararlanma esaslarını inceler.


Klimatoloji (İklim Bilimi): 

Atmosferde meydana gelen hava olaylarını, iklim elemanlarını (sıcaklık, basınç, nemlilik, yağış ve rüzgârlar vb.), yeryüzünde görülen iklim tiplerini ve bu iklimlerin etki alanlarını inceler.


Biyocoğrafya (Canlılar Coğrafyası): 

Canlılar küresini oluşturan insan, bitki ve hayvanların genel özelliklerini, karşılıklı etkileşimlerini, yeryüzüne dağılışlarını ve bu dağılışta rol oynayan faktörleri inceler. 


Hidrografya (Sular Coğrafyası): 

Su küreyi meydana getiren yer altı suyu, akarsu, göl, deniz ve okyanus gibi çeşitli su ortamlarını ve bunların dağılımını inceler. Ayrıca su kürede meydan gelen doğa olayları (su döngüsü, akıntılar, dalgalar vb.) da hidrografyanın

inceleme alanına girer.


Jeomorfoloji (Yer Şekilleri Bilimi): 

Taş küreyi meydana getiren yer kabuğu, kayaçlar, topraklar vb. unsurlarla, yeryüzü şekillerinin (dağ, ova, plato vb.) oluşmasında etkili olan iç ve dış kuvvetleri inceler. 




b. Beşerî Coğrafya

SORU :neyi inceler.  


CEVAP :

İnsanların yeryüzüne dağılışını 

bu dağılışta rol oynayan faktörleri, 

yaşama biçimlerini  

yaptıkları ekonomik faaliyetleri

SORU :Bu faaliyetler incelenirken hangi bilim dallarından elde edilen bilgi ve veriler kullanılır.

CEVAP :tarih,demografi, istatistik, ekonomi, sosyoloji 

SORU :Beşerî coğrafya incelediği konulara göre hangi alt dallara ayrılır: 

CEVAP :

1. Nüfus Coğrafyası: 

2. Yerleşme Coğrafyası:

3. Tarım Coğrafyası: 

4. Sanayi Coğrafyası: 

5. Ulaşım Coğrafyası: 

6. Turizm Coğrafyası: 

7. Siyasi Coğrafya: 

8. Enerji Coğrafyası:


1. Nüfus Coğrafyası: 

SORU :Coğrafyanın bu dalı, ne gibi çeşitli özelliklerini inceler.

CEVAP :nüfus miktarı; nüfusun artışı, dağılışı, yapısı ve göç hareketleri


2. Yerleşme Coğrafyası: 

Yerleşmelerin doku ve tiplerini, dağılışını; 

yerleşmeler üzerinde etkili olan doğal ve beşerî faktörleri, yerleşmelerin ortaya çıkışını ve gelişim süreçlerini inceler. 

Ayrıca konut tipleri ile konutların yapımında kullanılan yapı malzemeleri de yerleşme coğrafyasının inceleme alanında yer alır (Görsel 14).


3. Tarım Coğrafyası: 


Tarım ürünlerinin yetişme koşulları,

tarımda verimliliği etkileyen faktörler,

tarımsal üretim miktarı, 

hayvancılık 

ve ormancılık faaliyetleri tarım coğrafyasının inceleme alanında yer alır (Görsel 15).


4. Sanayi Coğrafyası: 

Sanayi faaliyetlerinin gelişim süreci, 

sanayi tesislerinin kuruluşunda etkili olan faktörler,

sanayi kolları, 

sanayi faaliyetlerinin dağılışı 

ve çevre üzerindeki etkileri gibi konular sanayi coğrafyasının inceleme alanında yer alır.


5. Ulaşım Coğrafyası: 

Ulaşımı etkileyen doğal ve beşerî faktörler, 

ulaşım ağlarının dağılışı, 

ulaşım araçları vb. konular ulaşım coğrafyasının konularıdır.


6. Turizm Coğrafyası: 

Turizm etkinliklerinin türünü, 

bu etkinliklere katılan insan sayısını, 

bu etkinliklerin ekonomi üzerindeki etkisini inceleyen coğrafya dalıdır.


7. Siyasi Coğrafya: 

Siyasi otorite ve organizasyonlar tarafından alınan kararlar üzerinde coğrafi faktörlerin etkisini,

siyasi kararların uygulanmasının coğrafi çevreye etkisi 

ve bunun sonucunda oluşan coğrafi olayları inceleyen coğrafya dalıdır.


8. Enerji Coğrafyası: 

Enerji kaynaklarının türlerini, 

enerji kaynaklarının dağılışını, 

enerji taşımacılığını,

enerji sorunlarını 

ve bunların çevreye etkisini inceler.


C. COĞRAFYA BİLİMİNİN ÖNEMİ VE TARİHÎ GELİŞİMİ


1. COĞRAFYA ÖĞRENMENİN ÖNEMİ


Mekân ve yeryüzü bilimi olarak kabul edilen coğrafya, insanın yaşadığı ortamı araştıran, o ortamla insan arasındaki etkileşimi inceleyen bilim dalıdır. İyi bir coğrafya eğitimi alan insan, yaşadığı alandan başlayarak ülkesi ve dünya ile ilgili coğrafi bilinç kazanır. Bu bilinç sayesinde de doğa ile insan arasındaki karşılıklı ilişkiyi daha iyi kavrayarak mekânı (yerel, ulusal, küresel ölçekte) doğru ve etkin kullanmayı öğrenir (Görsel 16). Sürdürülebilir bir geleceği

düşünerek doğal çevrenin beşerî sistemlerle uyumlu bir şekilde korunmasında sorumluluk alır. Böylece kişide doğal ve beşerî kaynakların kullanımı konusunda “tasarruf bilinci” gelişir.

Doğal ve beşerî sistemlerin işleyiş ve değişimini kavrar. Kazandığı coğrafi becerileri, insan-doğa ilişkisi çerçevesinde kullanarak günlük hayatla ilişkilendirir. Yakın çevresinden başlayarak ülkesine ve dünyaya ait mekânsal değerleri

anlama ve bu değerlere sahip çıkma bilinci gelişir. Doğa ile insanın uyumlu birlikteliği ve sürekliliği için

mekânsal planlamanın önemini kavrar.

Günümüzde Dünya'nın herhangi bir yerinde yaşanan coğrafi olayın etkisi kısa sürede çok geniş

alanlara ulaşmaktadır. Coğrafi bilince sahip insanlar, doğal afetleri ve çevre sorunlarını değerlendirerek

bunlardan korunmanın, bu konuda önlem almanın önemini kavrar. Böylece doğal ve beşerî sistemlerin

yerel ve küresel etkileşim içinde işleyişini daha iyi anlamlandırabilir. Aynı zamanda, bölgesel ve küresel ölçekte etkin olan çevresel, kültürel, siyasi ve ekonomik örgütlerin uluslararası ilişkilerdeki rolünün farkına varır. Yerel, bölgesel ve küresel ölçekte gerçekleşen siyasi ve ekonomik olayları doğru ve akılcı

değerlendirir.

Ülkelerinin sahip olduğu konum özelliklerinin bölgesel ve küresel ilişkiler açısından sahip olduğu potansiyelin farkına varır. Coğrafya eğitimi, ülkelerini daha iyi tanıyan kişilerde “vatan bilinci” oluşmasında ve değerler sisteminin gelişmesinde önemli rol oynar.

İnsan, coğrafya eğitimi ile kazandığı coğrafi gözlem ve sorgulama, harita okuryazarlığı, tablo ve

grafik yorumlama gibi becerileri kullanarak coğrafi verileri daha anlamlı hâle dönüştürür.

İnsan-doğa etkileşiminde sürdürülebilir bir gelecek için çalışan, mekânı etkin ve doğru kullanan, tasarruf bilinci gelişmiş, gerektiğinde sorumluluk alan, coğrafi bilince, millî ve evrensel değerlere sahip bireylerin yetişmesi için coğrafya eğitimi son derece önemlidir.


2. COĞRAFYA BİLİMİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ


a. İlk Çağ’da Coğrafya


Diğer bütün bilim dallarında olduğu gibi coğrafya bilimi de insan ihtiyaçlarının bir ürünüdür. Örneğin Mısır’da Nil Nehri'nin gerçekleştirdiği taşkınların gözlenmesi ve bu taşkınların neden olduğu zararın giderilmeye çalışılması, verimli toprakların nerelerde yer aldığının ve nasıl değerlendirileceğinin  araştırılması gibi konular coğrafya bilgisinin gelişimine katkı sağlamıştır.

Mısır’ın göçebe toplulukları; su kaynaklarını, geçecekleri yolları ve

yerleşecekleri alanları tespit etmek amacıyla basit haritalar çizmişlerdir. Aynı durum Mezopotamya uygarlıkları için de geçerlidir.

İlk Çağ’da coğrafya, yaşanılan veya gidilebilen yerlerin tanınmaya çalışılması, basit gözlemler ve tasvirlerle sınırlı kalmıştır.

Yunanların MÖ VIII ve VII. yüzyıllarda Akdeniz’in büyük kısmında

koloni kurmak için giriştikleri seyahatlerle Mısır ve Mezopotamya’da

üretilen coğrafi bilgi Antik Yunan'a taşınmıştır.

Akdeniz çevresinde koloniler ve şehir devletleri kuran Yunanlar sayesinde, Akdeniz çevresi tanınmış ve tasvir edilmiştir. Bu dönemde yaşamış olan Thales (Tales), Anaximander (Anaksimendır), Hekataios (Hekatayus), Platon (Platon) ve

Eratosthenes (Görsel 17) coğrafyanın gelişmesine büyük katkı sağlamışlardır. Örneğin Thales, Güneş

sistemini incelemiş ve Güneş tutulmasının nedenlerini belirlemiştir. Eratosthenes (Eratostenes) ise,

Dünya'nın yuvarlak olduğuna inanarak onun çevresini hesaplamaya çalışmıştır. Aynı zamanda Eratosthenes, “Dünya'nın-yeryüzünün-tasviri” anlamında “coğrafya” (geo-yer ve graphia-tasvir ya da anlatım) sözcüğünü kullanan tarihteki ilk kişi olmuştur.

Helenistik çağın sonuna doğru, Roma İmparatorluğu’nun bir güç


hâlinde genişlemesiyle bilinen yeryüzünün sınırları ve coğrafi bilgiler artmaya başlamıştır. Romalılar, ülke sınırlarına yeni kattıkları alanları içeren yol haritaları hazırlamışlar ve coğrafyayı daha çok askerî amaçlarla kullanmışlardır. Bu dönemde Strabon (Sıtrabon) ve uzun süre temel coğrafya

kaynağı olan “Coğrafya Kılavuzu” adlı eseriyle Ptolemaios (Batlamyus), coğrafyanın gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır (Görsel 18)


b. Orta Çağ'da Coğrafya


Orta Çağ Avrupası’nda diğer bilimlerde de olduğu gibi coğrafya, kilisenin baskısı ile uzun bir duraklama dönemine girmiştir. Bu dönemde coğrafya bilim mirasına katkı sunmayı, İslam coğrafyacıları üstlenmiştir. Müslüman bilim insanları; Kıblenin, dinî günlerin ve namaz vakitlerinin doğru tespit edilebilmesi için uzun yıllar Güneş ve Ay’ın değişen durumlarını gözlemlemeye ihtiyaç duymuşlardır. Bu nedenle İslam dünyasında coğrafyaya duyulan ilgi fazla olmuştur. İlk Çağ’da Batı’da verilen eserleri temel alan Müslüman bilim insanları, rasathane gözlemleri sonucunda Dünya'nın şekli, boyutu, hareketleri, eksen eğikliği, enlem ve boylamların hesaplanması gibi birçok farklı alanda çalışma yapmışlardır. Ayrıca Hac ve umre amacıyla Mekke ve Medine’ye yapılacak ziyaretlerde kullanılacak yol güzergâhlarıyla ilgili bilgi sahibi olma isteği, İslam Dünyası’nda coğrafyanın gelişmesinde etkili olmuştur. Harezmi, Makdisi, İbn Hurdazbih, Mesudi, İbni Sina, İbn Battuta ve Biruni bu dönemde öne çıkan bilim insanlarıdır.

Bu dönemin önemli İslam bilgini ve coğrafyacılarından olan İdrisi, Orta Çağ’da Müslüman coğrafyacıların ürettikleri coğrafi bilgi birikimini, “Kitâb-ür-Rüşandi (Roger’in Kitabı) isimli eseriyle Batı’ya taşımıştır.

Bu bilgi birikimi, yüzlerce yıl Avrupa’da çok güçlü etkilerde bulunmuş ve daha sonra yaşanacak coğrafi gelişmelerin önemli kaynaklarından biri olmuştur. Bir süre sonra büyük bir coğrafya ansiklopedisi hazırlayan İdrisi, ayrıca bir gök küresi ve disk biçiminde o dönemin bilinen dünyasının maketini yapmıştır.

Bir diğer önemli Müslüman bilim insanı Biruni (Görsel 19), yeryüzü şekilleriyle ilgili ölçümlerinden ötürü, jeodezi (yer ölçümü) biliminin kurucusu kabul edilmektedir. Biruni, enlem-boylam ölçümleri için yeni bir yöntem geliştirmiş, Dünya'nın yuvarlaklığını ve birçok şehrin denizden yüksekliğini belirlemiştir. Ayrıca meridyenler arasındaki mesafeyi, Dünya'nın yarıçapını ve onun hareketlerine göre mevsimlerin başlangıç tarihlerini hesaplamıştır.

Orta Çağ İslam dünyasında, coğrafyanın gelişmesine hizmet eden


birçok gezgin vardır. Bunlardan biri olan İbn Battuta, Endülüs'ten (İspanya) Çin’e kadar olan bölgeyi 30 yılda gezmiştir. Bu gezilerdeki gözlemlerini topladığı “İbn Battuta Seyahatnamesi” adlı eserinde, gezdiği yerlerin toplumsal yapıları, yer altı kaynakları; din, dil ve gelenek gibi özellikleri hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir.

Kaşgarlı Mahmut tarafından hazırlanan “Divanü Lügati't-Türk” adlı eser, Orta Asya’nın coğrafi özellikleri ile ilgili zengin bilgiler içerdiği için önemli bir coğrafi araştırma kaynağı olarak kabul edilir.


Bunu Biliyor musunuz?

Orta Çağ’da Katolik kilisesi, kabul edilmiş doktrinlere karşı çıkanları din ve toplum düşmanı olarak ilan ediyordu. O güne kadar Batı dünyasında hâkim görüş, Aristo’nun öne sürdüğü evrenin merkezinin Dünya olduğu ve Güneş'in Dünya'nın çevresinde döndüğüdür.

1564-1642 yılları arasında yaşamış ünlü bilim insanı Galilei Galileo (Galile), “Güneş'in evrenin merkezinde olduğu ve Dünya'nın diğer gezegenlerle birlikte Güneş'in etrafında döndüğü” fikrini öne

sürdüğü için 69 yaşında engizisyon mahkemesinde yargılanmış ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştır. Yıllarca çok zor şartlarda hapiste kalmıştır. Mahkeme, Galilei’den hapis cezasının ev hapsine

dönüştürülmesi karşılığında Dünya'nın Güneş etrafında döndüğü fikrinin lanetlenmesini ve bu fikirden vazgeçilmesi gerektiğini mahkeme huzurunda açıklamasını istedi. Galilei’nin, mahkemenin isteğini kabul ettikten sonra kendi kendine fısıltıyla “Ama Dünya yine de dönüyor.” dediği rivayet edilir.


c. Yeni Çağ'da Coğrafya


Avrupa’da yaşanan Rönesans ve Reform hareketlerinin etkisiyle

diğer bilim dallarında olduğu gibi coğrafya alanında da çok önemli

gelişmeler yaşanmıştır. Hindistan ve Çin’den gelen ticaret yollarının kontrolünün Türklerin eline geçmesi üzerine yeni ticaret yolları bulmak ve keşfedilmemiş bölgelerdeki zenginlik kaynaklarına ulaşmak hedefi, bu dönemde Avrupa’daki coğrafi keşiflerin önemli nedenlerindendir.

Bartholomeu Dias (Bartelmi Diaz), Vasco de Gama (Vasko Dö

Gama), Kristof Kolomb (Kristof Kolumb) ve Macellan’ın yaptığı keşifler sayesinde Dünya’nın bilinen sınırları iyice genişlemiştir. Macellan’ın başlayıp Sebastian del Kano'nun (Sebastiyan del Kano) bitirdiği seyahatle Dünya’nın yuvarlak olduğu uygulamalı olarak gösterilmiştir.

Osmanlı’da coğrafya, Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar genellikle daha önceki dönemlerde yetişmiş İslam coğrafyacılarının etkisinde kalmıştır. Fatih’in, Batlamyus’un eserlerini Arapçaya tercüme ettirmesi, Osmanlıda coğrafyanın gelişmesini olumlu etkilemiş ve bir çok önemli eser ortaya konmuştur.

XVI ve XVII. yüzyıllarda Karadeniz ve Akdeniz’in tamamen kontrol altına alınmasıyla Osmanlıda deniz coğrafyacılığı büyük gelişme göstermiştir. Bu devrin deniz coğrafyası alanındaki en önemli eserleri, Pirî Reis’in (Görsel 20) yazdığı Kitab-ı Bahriye ile Seydî Ali Reis’in yazdığı Kitâbü’l-Muhît’idir. Yine bu

dönemde Seydî Ali Reis'in Mir’âtü’l-Memalik’i başta olmak üzere uzak ülkeler hakkında bilgiler veren birçok eser yazılmıştır.

Osmanlıdaki en önemli coğrafi eserlerden biri de seyahatnamelerdir. Kâtip Çelebi’nin kıtalar, ülkeler,

Dünya’nın şekli, bitkiler vb. konulara yer verdiği “Cihannüma” (Dünya’nın Aynası) ve Evliya Çelebi’nin 40 yıldan fazla süren seyahatlerindeki gözlemlerini aktardığı “Seyahatname”si bu alanda en önemli eserlerdir. Bunların dışında Piri Reis’in “Kitab-ı Bahriye”si de tanınmış bir eserdir.


ç. Yakın Çağ'da Coğrafya


Günümüzdeki modern coğrafi görüşün temelleri 19. yüzyıl başlarında Alman coğrafyacılar tarafından atılmıştır. Bunlar, fiziki coğrafyanın kurucusu kabul edilen Alexander von Humboldt (Aleksandır van Hambolt) (Görsel 21), beşerî coğrafyanın kurucularından Carl Ritter (Karl Rite) ve beşerî coğrafyanın bir başka önemli ismi Friedrich Ratzel'dir (Firedrik Ratze). Bu kişiler insan-doğa etkileşimini coğrafyanın odak noktasına koymuşlardır.




ÖLÇME - DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

A) Aşağıdaki soruları, verilen öncüllerden yararlanarak cevaplayınız.



1. Yukarıdaki Dünya haritası üzerinde bazı alanlar numaralarla gösterilmiş ve bu alanlara ait

görseller verilmiştir. Soruları haritaya ve görsellere göre cevaplandırınız.

a. Kaç numaralı bölgelerde doğanın insan üzerindeki etkisi daha fazladır? Niçin?


b. Kaç numaralı bölgelerde doğanın insan üzerindeki etkisi daha azdır? Niçin?


c. Kaç numaralı bölgelerde yaşayan insanlar mesken yapımında genellikle sertleşmiş kar kullanır?


ç. Kaç numaralı bölgelerde yaşayan insanlar mesken yapımında genellikle toprak kullanır?


d. Kaç numaralı bölgelerde aşırı yağış ve nem, insanların yaşamını olumsuz etkilemektedir?


e. Kaç numaralı bölgelerde yüksek sıcaklıklar, insanların yaşamını olumsuz etkilemektedir?


f. Kaç numaralı bölgelerde gür bitki örtüsü, insanların yaşamını olumsuz etkilemektedir?


g. Kaç numaralı bölgelerde yaşayan insanlar, mevsimlere göre farklı özelliklerde kıyafet giyme ihtiyacını daha fazla hissetmektedir?


ğ. Kaç numaralı bölgelerde kişi başına balık tüketiminin daha fazla olması beklenir?


h. Kaç numaralı bölgede yükselti ve yeryüzü şekillerinin engel olması, insanların yaşamını daha

fazla olumsuz etkilemektedir?


B) Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.


1. Doğal çevre ile insan arasında sürekli bir ilişki ve etkileşim vardır.

Aşağıdakilerden hangisinde, insan ve

doğa arasındaki etkileşim diğerlerinden

farklıdır?

A) Verimli tarım alanlarının yerleşim alanına

dönüştürülmesi

B) Dağlık alanlarda nüfus ve yerleşim alanlarının seyrek olması

C) Yer şekillerinin engebeli olduğu arazilere

tünel ve köprüler yapılarak ulaşımın sağlanması

D) Akarsular üzerinde barajlar kurularak

elektrik üretimi yapılması

E) Denizin doldurulmasıyla elde edilen arazinin, yerleşim alanına dönüştürülmesi


2. İnsanlık tarihine baktığımızda insanların uygarlık seviyesi geliştikçe ilerleme kaydeden

bilim ve teknolojik imkânlarla birlikte doğal

çevrenin insan üzerindeki etkisi azalmıştır.

Günümüzde gelişmişlik düzeyi yüksek ülkelerde doğal çevre üzerindeki etki, gelişmişlik

düzeyi düşük olanlara göre çok daha belirgindir.



Buna göre yukarıdaki harita üzerinde taranarak numaralandırılan alanların hangilerinde doğal çevre üzerindeki etki çok

daha belirgindir?

A) I ve II B) I ve III

C) II ve III D) II ve IV

E) III ve IV


3. Aşağıdaki soruların hangisinde, bir coğrafi olayın yeryüzüne dağılışı sorgulanmaktadır?

A) Muson Asya’sının yoğun nüfus barındırmasında hangi faktörler etkili olmuştur?

B) Gelişmiş ülkeler neden yoğun göç alır?

C) Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe

bitki örtüleri neden kuşaklar oluşturur?

D) Mersin’in yıllık sıcaklık ortalaması neden

Sinop’tan daha fazladır?

E) Bozkır bitki örtüsü yeryüzünün hangi

alanlarında yaygındır?


4. I. Biyosferi inceleyen coğrafyanın alt dalıdır. Canlılar küresini oluşturan insan, bitki ve hayvanların yeryüzüne dağılışını;

bu dağılışta rol oynayan faktörleri inceler.

II. Atmosferi inceleyen coğrafyanın alt dalıdır. İklim tiplerini ve etki alanlarını inceler.

III. Hidrosferi inceleyen coğrafyanın alt dalıdır.

Su küreyi meydana getiren yer altı sularının, akarsuların, göllerin, denizlerin, okyanusların dolaşımını ve dağılışını inceler.

IV. Litosferi inceleyen coğrafyanın alt dalıdır.

Taş küreyi meydana getiren yer kabuğunun ve yeryüzü şekillerinin oluşmasında

etkili iç ve dış kuvvetleri inceler.

Yukarıda verilenler içerisinde aşağıdakilerden hangisinin tanımı yoktur?

A) Klimatoloji B) Hidrografya

C) Jeomorfoloji D) Biyocoğrafya

E) Kartoğrafya


5. Jeomorfoloji, litosferi inceleyen coğrafyanın

alt dalıdır.

Aşağıda verilenlerden hangisi jeomorfolojinin yararlandığı bilim dallarından biri

değildir?

A) Limnoloji B) Litoloji C) Pedoloji

D) Jeoloji E) Jeofizik


6. Coğrafya biliminin gelişimini çeşitli dönemlerde ele almak mümkündür. Her dönemde coğrafya bilimine katkıda bulunan bilim insanları

olmuştur.

Coğrafya biliminin tarihsel gelişimi düşünüldüğünde, aşağıdaki isimlerden hangisi diğerlerine göre farklı bir dönemde yaşamıştır?

A) Eratosthenes B) Carl Ritter

C) Friedrich Ratzel D) James Cook

E) Humboldt



7. Doğa, Dünya’nın her yerinde aynı imkânları

sunmaz. İnsanlar, yaşamını sürdürebilmek

için doğanın sağladığı imkânlardan yararlanmak ve ortam koşullarıyla mücadele etmek zorundadır.




Buna göre yukarıdaki haritada taralı bölgeler ve insanların mücadele etmek zorunda kaldıkları olumsuz doğal koşulların

eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V



8. Kutuplara yakın yerlerde yaşayan insanlar,

sıcaklıkların çok düşük olması nedeniyle yılın önemli bir kısmında kalın kürkler giyerler.

Yıl boyunca sıcaklık değerlerinin yüksek olduğu Orta Afrika’da ise insanlar ya oldukça

ince kıyafetler giymekte ya da yarı çıplak yaşamaktadırlar. Mevsim kavramının belirgin

olarak yaşandığı orta kuşakta ise insanlar yıl

içindeki sıcaklık değişimine bağlı olarak daha

fazla giysi değiştirme ihtiyacı hisseder.



Buna göre yukarıdaki haritada numaralandırılan taralı alanlardan hangisinde insanların yıl içinde daha fazla giysi değiştirme ihtiyacı hissettikleri söylenebilir?

A) I B) II C) III D) IV E) V



9. Doğal çevre unsurlarından biri olan dağlar,

iklim koşullarının uygun olmaması, tarım arazilerinin kısıtlı olması, ulaşım olanaklarının

problemli olması gibi durumlarla insan yaşamı üzerinde olumsuz etkiler bırakır.



Buna göre haritada numaralandırılan taralı alanlardan hangisinde, insan yaşamı

üzerinde olumsuz etkiler bırakan doğal

unsur, yukarıda bahsedilenden farklıdır?

A) I B) II C) III D) IV E) V










G















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

6. ÜNİTE: ELEKTROSTATİK