DERSHANE

Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

3.ÜNİTE MİLLİ BİR DESTAN


3.ÜNİTE MİLLİ BİR DESTAN (Ya İstiklal Ya Ölüm )
3.1. Doğu ve Güney Cephesi
a. Doğu Cephesi 
SORU : Kafkas Cephesi'nin kapanmasından ve 1917 yılında Rusya'da Bolşevik İhtilalrnin çıkmasından sonra Kafkasya'da yaşanan otorite boşluğu. bölgede hangi devletin kurulmasına ortam hazırladı.
CEVAP : bağımsız bir Ermeni Devleti
SORU : Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İtilaf Devletleri'nin de desteği ile Ermeniler ne yaptılar
CEVAP : bağımsız bir devlet kurdular.
SORU : Bu devlet, Mondros Ateşkes Antlaşması ve Sevr Antlaşması'nın maddelerine dayanarak nereyi işgale başladı. 
CEVAP : Doğu Anadolu Bölgesini
SORU : Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa, Büyük Millet Meclisinin izni ile ne yaptı
CEVAP : karşı saldırıya geçti. 
SORU : Kazım Karabekir Paşa yönetimindeki Türk ordusu nereleri ele geçirdi. 
CEVAP :  Kars, Batum ve Gümrü'yü 
SORU : Türk ordusunun bu zaferi üzerine barış isteyen Ermenistan ile hangi Antlaşma imzalandı (3 Aralık 1920). 
CEVAP : Gümrü Barış 
SORU : Bu antlaşma ile ne tespit edildi.
CEVAP : Doğu sınırı 
SORU : Misak-ı Milliyi tanıyan Ermenistan; nerelerin Türkiye'ye ait olduğunu kabul etti. 
CEVAP : Kars, Sarıkamış, Iğdır, Kağızman ve Kulp'un 
SORU : Böylece Ermenistan, hangi Antlaşmasının da geçersizliğini kabul etmiş oldu. 
CEVAP :  Sevr 
SORU : Ermenilere karşı kazanılan bu başarı ve yapılan antlaşma ile ne elde edildi
CEVAP : hem Ermeni sorunu çözüme kavuşturuldu hem de Büyük Millet Meclisi Hükümeti milletlerarası alanda ilk siyasi başarısını elde etti
SORU : Böylece Büyük Millet Meclisinin nasıl bir başarısı oldu
CEVAP : siyasi varlığı, ilk kez bir devlet tarafından tanınmış oldu. 
SORU : Doğu Cephesi'nin kapanmasıyla buradaki birliklerin bir bölümü nereye gönderildi.
CEVAP : Güney ve Batı cephelerine
SORU :  Böylece ne sağlandı. 
CEVAP :  bu cephelerin daha da güçlenmesi 


Doğu Cephesi Komutanı: Kâzım Karabekir (1882-1948)
SORU : Harp Okulundan ne olarak mezun oldu
CEVAP : kurmay yüzbaşı
SORU : sonra nereye atandı
CEVAP : III. Orduya
SORU :  İttihat ve Terakki Cemiyetinin hangi şubesini kuranlar arasında yer aldı.
CEVAP : Manastır 
SORU :  Hangi cephelerde savaş­tı. 
CEVAP : Çanakkale’de, Irak'ta daha sonra ise Doğu ve Kafkas 
SORU : Nereleri geri aldı. 
CEVAP : Erzurum, Erzincan, Kars, Sarıkamış ve Gümrü’yü 
SORU : Erzurum Kongre si’ne katkısı ne oldu
CEVAP : toplanmasında önemli görevler üstlendi.
SORU :  Kurtuluş Savaşı’nda hangi cephenin komutanı oldu.
CEVAP : Doğu Cephesi
SORU :  Büyük Millet Meclisine hangi ilin milletvekili olarak girdi. 
CEVAP : Edirne
SORU : Hangi partinin kurucuları arasında yer aldı.
CEVAP : Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin 
SORU : Nerede vefat etti.

CEVAP : 1948 yılında Ankara’da 


Güney Cephesi
SORU : İngilizler, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın güvenlikle ilgili maddele­rine dayanarak nereleri işgal ettiler. 
CEVAP : Antakya, Urfa, Antep ve Maraş şehirlerini
SORU : Bu arada Fransızlar da nereleri bölgelerini ele geçirdiler. 
CEVAP : Mersin ve Adana
SORU : Bu hak­sız işgaller karşısında, bölgedeki Türk halkı ne yaptı 
CEVAP : örgütlenmeye başladı.
SORU : Paris Barış Konferansı’nda alınan paylaşım kararına göre İngiltere, işgal ettiği yerleri hangi devlete bıraktı. 
CEVAP : Fransızlara
SORU : Daha önce Mersin ve Adana’yı ele geçiren Fransızlar, kendilerine bırakılan bölgeleri ne yapmaya başladılar. 
CEVAP : işgale
SORU : Ayrıca bölgedeki Ermenilerle iş birliği yaparak onları ne yapmalarını sağladılar
CEVAP : Türk halkına kar­şı kışkırttılar.Fransızlardan büyük destek ve yardım alan Ermeniler, Türklere ağır zulümler yaptılar.
SORU : Gerçekleştirilen işgaller ve kötülükler karşısında bölgedeki halk, ne oluşturdu. 
CEVAP : Kuvâ-yı Millîye birliklerini 
SORU : Bölgede düzenli bir ordu var mıydı
CEVAP : Hayır
SORU :  Halkın düşmana karşı örgütlendirilmesi amacıyla Temsil Heyeti tarafından buraya kimler gönderildi. 
CEVAP : vatansever subaylar
SORU : Fransız ve Ermenilere karşı silahlı direniş, nasıl gerçekleştirildi.
CEVAP : yöre halkı tarafından topluca 
SORU : Fransızlar, 30 Ekim 1919'da, gizli anlaşmalarla kendilerine verilmiş olan neresini işgal ettiler. 
CEVAP : Maraş’ı
SORU : Burada Ermenilerle iş birliği yapan Fransızlar, na yapmaya baş­ladılar. 
CEVAP : Türklere kötü davranarak halka baskı ve şiddet uygulamaya
SORU : Fransız askerleri sokaktan geçmekte olan bir Türk kadınının başındaki örtüyü açmak istediler. Olaya müdahale eden  vatandaş, çıkan arbedede Fransız askerlerinden birine ateş etti. ismi nedir
CEVAP : Sütçü İmam 
SORU : Olayın duyulması üzerine Maraş halkında Fransızlara karşı büyük bir tepki oluştu. Kaleden Türk bayrağının indirilmesi ve yerine Fransız bayrağının çekilmesi üzerine harekete geçen Maraş halkı, işgalcilere karşı üstün bir mücadele örneği verdi. Fransızların topuna, tüfeğine karşı mücadele eden Maraş halkının bu tükenmez azmi karşısında Fransızlar ne yapmak zorunda kaldılar (11 Şubat 1920). 
CEVAP : şehri terk 
SORU : Maraş halkının bu kahramanlığından dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu ili­mize ne unvanını verdi (7 Şubat 1973).
CEVAP : kahraman”

•••! Unutmayınız ■

Millî Mücadele’de göster­miş oldukları özveri ve ger­çekleştirdikleri kahramanlık destanı nedeniyle TBMM Ma­raş şehrini istiklal madalyası ile ödüllendirmiştir.

Metin İnceleme
Bayrak Olayı
27 Kasım 1919 Perşembe günü Fransız işgal kuvvetleri komutanı Yüzbaşı Andre, Ermenilerin ileri \ gelenlerinden Agop Hırlakyan’ın konağında verdiği davette, torunu Helena’yı dansa davet etmişti. Helena, “Fransız ya da Ermeni bayrağının dalgalanmadığı bir şehirde dans etmem.” diyerek teklifi red- : detti. Bunun üzerine Yüzbaşı Andre emir vererek Maraş Kalesi’ndeki Türk bayrağını indirtmişti.
28 Kasım 1919 Cuma günü namaz kılmak için Ulu Cami’de top- : lanan halk, cuma günleri kalede dalgalanan Türk bayrağının indi- : rilmiş olduğunu gördü. Halktan “Bayraksız namaz kılınmaz.” sesleri yükselmesi üzerine Ulu Cami imamı Rıdvan Hoca, halkın görüşlerine tercüman olmuş ve “Hürriyeti elinden alınmış bir milletin i cuma namazı kılamayacağını bildirmiştir.” Bunun üzerine halk, Maraş Kalesi’ne sel gibi akarak kaleye tırmanır ve bir kenara atılmış i olan Türk bayrağını bularak tekrar kale burcuna asar. Bayrak olayı, işgalci Fransızlara karşı başlayacak olan mücadelenin ilk adımı : olmuştur.
K Görüşünü Söyle
Bayrak olayının Maraş halkı üzerinde nasıl bir etki yaptığını düşünüyorsunuz? Bayrak ve bağımsız- lık hakkındaki düşüncelerinizi söyleyiniz.
Ekim 1919’da İngilizlerden sonra Urfa’ya giren Fransızlar burada da Maraş’takine benzer uygulama­larda bulunmuşlardır. Bununla yetinmeyerek, Haçlı Seferleri sırasında kurulan Urfa Haçlı Kontluğu’na ka­dar geriye giden bir takım haklar ileri sürmüşlerdir. Fransızların Urfa’yı işgal etmeleriyle şehirde can ve mal güvenliği kalmadı. Bunun üzerine harekete geçen millî kuvvetler ve bölge halkı, özellikle Ali Saib Bey’in öncülüğünde yaptıkları mücadele ile Fransızları yendiler ve Urfa’yı düşman işgalinden kurtardılar (10 Nisan 1920). Türkiye Büyük Millet Meclisi, aldığı bir kararla Urfa ilimizin adını “Şanlıurfa” olarak de­ğiştirdi (12 Haziran 1984).

 SIRA SİZDE
Fransızların aynı bölgede bulunan Antep’e girme girişimleri sonucu Antep halkı ayaklandı. Çeşitli sı­kıntı ve yokluklara rağmen, şehri Fransızlara karşı korudular. Özellikle Şahin Bey’in Fransızların Kilis’ten getirdikleri takviye kuvvetlere karşı gösterdiği kahramanlık, eşine ender rastlanan bir direniş örneğidir. Aldıkları takviye kuvvetlerle şehre tekrar saldıran Fransızlar, bu sefer de Antep halkının amansız müca­delesi ve beklenmedik direnişiyle karşılaştılar. 1 Nisan 1920’de başlayan Antep savunması, yaşanan aç­lık ve cephane yetersizliği nedeniyle 9 Şubat 1921 ’de son buldu. BMM, Anteplilerin bu kahramanca di­renişinden dolayı Antep şehrine “Gazi” unvanını verdi (8 Şubat 1921).

Bölge halkı ve Kuvâ-yı Millîye direnişi karşısında başarılı olamayacağını anlayan Fransızlar, Türklerin Yu­nanlarla yaptığı Sakarya Meydan Savaşı’nı kazanmasının ardından, BMM ile Ankara Antlaşması’nı imza­ladı (20 Ekim 1921). Bu antlaşma İle Fransızlar, işgal ettikleri yerleri (Hatay dışında) Türkiye’ye bıraktı.

Birinci Dünya Savaşı’na katılan İtalya’ya, İzmir ile Antalya arasındaki Batı Anadolu topraklarının veri­leceği söylenmişti. Paris Barış Konferansı’nda bu bölge Yunanistan’a verilince İtilaf Devletleri ile İtalya arasında anlaşmazlık çıkmıştı.
Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra İtalyanlar, Antalya ve Konya bölgesini işgal ettiler. Fakat bu bölgede İtalyanlara karşı önemli bir direniş hareketi olmadı. Çünkü İtilaf Devletleri ile aralarında anlaş­mazlık bulunan İtalyanlar, bölge halkına zarar vermediler. Onları Yunanlara karşı koruyormuş gibi görün­meye çalıştılar. Hatta Kuvâ-yı Millîye birliklerine yardım dahi ettiler.

İtalyanlar, İkinci İnönü Savaşı’ndan sonra, işgal ettikleri yerlerden çekilme kararı aldılar ve Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra tamamen Türkiye’den ayrıldılar (5 Temmuz 1921).



3.2. BATI CEPHESİ

SORU :  Mondros Ateşkes Antlaşması gereği ordumuzun büyük bir bölümü ne yapıldığı  için Osmanlı Dev­leti savunma gücünden yoksun kalmıştı. 
CEVAP : terhis edildiği
SORU : Bu sebeple Mustafa Kemal, İstanbul’dan Samsun’a geçtiğinde Anadolu’da işgal edilmemiş bölgelerdeki askerî birlikler için ne yapmaya çalıştı. 
CEVAP : 
SORU : Fakat Anado­lu’da Kâzım Karabekir’in komutasındaki 15. Kolordu ve Ankara’daki 20. Kolordu’dan başka, düşmanla çarpışabilecek düzenli bir ordu kalmamıştı
CEVAP : terhisleri durdurmaya
SORU : Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Anadolu’da düşman işgalleri başlayınca işgalleri durdur­mak için bölgesel amaçlı ne oluşturuldu.
CEVAP : 
SORU : Kurulan bu birlikler, ilk zamanlarda Yunan ilerleyişini durdurmada ve Anadolu’da Millî Mücadele’ye karşı çıkan ayaklanmaları bastırmada etkili ol­dular. 
CEVAP : Kuvâ-yı Millîye birlikleri 
SORU : Her bölgede kendi liderleri çevresinde toplanan bu Kuvâ-yı Millîye birlikleri zamanla düşman kar­şısında ne durumdaydı. 
CEVAP : yetersiz kalmaya başladı
SORU : neden
CEVAP : Çünkü bu birlikler, bir merkezden yönetilmeyip disiplinden yoksun ve düzensiz bir biçimde hareket ediyorlardı.
SORU : Ayrıca bu birlikler, zaman zaman halktan ne alıyorlardı
CEVAP : zorla yiyecek ve mal­zeme de topluyorlardı. 
SORU : Bu arada kendilerine yardımcı olmayan halka karşı nasıl davranıyorlardı
CEVAP : cezalandırıyorlardı. 
SORU : Kuvâ-yı Millî­ye birliklerinin bu tür davranışları halk üzerinde neye yol açtı.
CEVAP : tepkilere




| Sıra Sizde
Kuvâ-yı Millîye birliklerinin düşmana karşı verdiği mücadelede kısmen başarısız olma nedenleri nelerdir?

Mustafa Kemal, Kuvâ-yı Millîye birliklerinin düzenli ve yeterli bir ordu olmadığını biliyordu. Düşmana karşı koyabilmek için düzenli bir ordu kurulması gerektiğini düşünüyordu.

Yeni bir ordu kurulması için hazırlıklar yapılırken Uşak üzerinden saldırıya geçen Yunanlar, 8 Temmuz 1920’de Bursa’yı işgal ettiler. Yaşanan işgal ve gelişmeler, düzenli ordunun gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. TBMM, düzenli ordunun kurulması için karar aldı ve bu kararı uygulamaya koydu. Düzenli ordunun kurulması kararından sonra Batı Cephesi’nde yeni düzenlemeler yapıldı. Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat (Cebesoy) görevden alınarak yerine Albay İsmet (İnönü) Bey atandı.

Kuvâ-yı Millîye birliklerindeki yetenekli asker ve subaylar da düzenli orduda yerlerini almaya başladılar. Ayrıca seferberlik ilan edilerek halkın yeni kurulan orduya katılması sağlandı. Böylece TBMM’ye bağlı düzenli bir ordu kurulmuş oldu.

b. Birinci İnönü Muharebesi

SORU : Kuvâ-yı Millîye birliklerinin yeterince başarılı olamaması sonucunda Yunanlar, ne yaptılar
CEVAP : İtilaf Devletleri’nin desteği ile Anadolu’daki ilerlemelerine devam ettiler.
SORU : Özellikle düzenli ordunun kurulması sırasında Ethem Bey’in çıkardığı ayaklanmadan yararlanmak isteyen Yunanlar, ne yaptılar
CEVAP : 6 Ocak 1921 'de büyük bir saldırıya geçtiler. 
SORU : Yunanların bu saldırıdaki amacı, 
CEVAP : Türk ordusunun güçlenmesini engelleyerek Eskişehir’i ve demir yollarını denetim altına almaktı. 
SORU : Bu amaçla hangi şehirler üzerine harekete geçtiler.
CEVAP : Bursa - Uşak çizgisinden Eskişehir ve Afyon
SORU : Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey komutasındaki Türk birlikleri, nerede Yunanları durdurdu. 
CEVAP : İnönü bölgesinde
SORU : Yapılan savunma savaşında Türk ordusu ne yaptı
CEVAP : Yunanlara karşı önemli bir başarı kazandı. Yunan ordusu, 10-11 Ocak 1921 gecesi bölgeden geri çekilmek zorunda kaldı.



Refet Bele (1881-1963)

Refet Bele, Harp Okulundan mezun olduktan sonra Harp Akademisinde eğitimine devam etmiştir. Trablusgarp Savaşı’na ve daha sonra Balkan Savaşı’na katılmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Sina - Filistin Cephesi’nde, özellikle İkinci Gazze Muharebesi’nde büyük yararlıklar göstermiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın daveti üzerine, onunla birlikte Samsun’a çıkanlar ve Millî Mücadele’ye ilk katılanlar arasında yerini almıştır. Amasya Genelgesi’ni imzalayan komutanlar arasında bulunan Refet Bele, Aydın Kuvâ-yı Millîye Komutanlığını üstlenerek iç isyanların bastırılmasında büyük yararlılıklar göstermiştir.


9 Kasım 1920’de Batı Cephesi’nin, ikiye ayrılmasının ardından Güney Cephesi Komutanlığına atanmıştır. Millî Mücadele’de iki kere İçişleri ve bir kere Millî Savunma Bakanlıklarında bulunmuştur. Türkiye’nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin kurucuları arasında yer almıştır. Dönem dönem milletvekilliği görevlerinde bulunan Refet Bele, 2 Ekim 1963’te İstanbul’da vefat etmiştir.
SORU : Birinci İnönü Muharebesi’nin kazanılmasından sonra Türk ordusu, ayaklanan Ethem Bey kuvvetleri üzerine yürüdü. ve ne oldu
CEVAP : Bu birlikler kısa sürede dağıtıldı. Ethem Bey, Yunanlara sığınmak zorunda kaldı.
SORU : Birinci İnönü Zaferi, önemi nedir
CEVAP : yeni kurulan düzenli ordunun kazandığı ilk başarı oldu.
SORU : Bu zaferden sonra, Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey’in rütbesi neye yükseltildi.
CEVAP : generalliğe
SORU : Birinci İnönü Zaferi’nin ülke içinde ve dışında çok büyük etkileri oldu.nelerdir
CEVAP : Öncelikle kendi çıkarları için Yunanları destekleyen İngiltere, Yunanların aldığı bu yenilgi karşısında büyük bir düş kırıklığına uğradı. 
İngiltere, bir an önce barış antlaşmasının imzalanmasını sağlamak için Londra’da bir konferans düzenledi.


Unutmayını

Bu zaferle Türk halkının Millî Mücadele’ye ve BMM’ye olan güveni arttı. 
Artık Kurtuluş Savaşı’nın i kazanılabileceği düşüncesi halk arasında ağırlık kazandı. 
Bu arada Sevr Antlaşması’nın Türklere zorla kabul ettirilemeyeceğini anlayan İtilaf Devletleri arasında bir endişe oluştu.



Birinci İnönü Muharebesi’nden Sonra Yaşanan Gelişmeler
1921 Anayasası: Teşkilat-ı Esasiye
Metin İnceleme
Yeni Devletin İlk Anayasası
SORU : Kurtuluş Savaşı Dönemi’nde karışıklıklara son vermek için yeni bir anayasa hazırlanmasına karar ve­rildi. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla BMM, 20 Ocak 1921 tarihinde yapılan görüşmeler sonucunda neyi kabul etti ve anayasa uygulanmaya başlandı. 
CEVAP : 1921 Anayasası’nı (Teşkilat-ı Esasiye) 
SORU : Bu anayasa kaç yılın­da yeni bir anayasa hazırlanana kadar yürürlükte kaldı. 
CEVAP : 1924
SORU : 1921 Anayasası’nın önemli maddeleri nelerdir
CEVAP : 
Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Yönetim usulu halkın kendi mukadderatını (geleceğim), bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır. (1. madde)

Yürütme gücü ve yasama yetkisi, milletin tek ve ger­çek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisinde belirir ve toplanır. (2. madde)

Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisince yönetilir ve hükümeti “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hüküme­ti” adını alır. (3. madde)

Unutmayınız
Daha önce meclisin adı Büyük Millet : Meclisi (BMM) iken bu tarihten sonra ; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) i olacaktır.
24 maddeden oluşan 1921 Anayasası, millî egemenlik ilkesi doğrultusunda yeni bir devletin kurul­duğunu bildirmektedir. 
Ayrıca bu anayasa “Meclis Hükümeti” sistemi ve “Güçler Birliği” ilkesini de be­nimsemekteydi.

Londra Konferansı
SORU : İtilaf Devletleri, TBMM ordularının Birinci İnönü Muharebesi’ndeki başarısını görünce Sevr Antlaşma­sı maddelerine göre Anadolu’yu paylaşmanın basit bir olay olmadığını anladılar.
Birinci İnönü Zaferi’nin kazanılmasından sonra İtilaf Devletleri arasında ne ortaya çıktı.
CEVAP : görüş ayrılıkları 
SORU :  İtilaf Devletleri, TBMM’nin daha fazla güçlenmesine fırsat vermeden bu durumu kendi çıkarlarına göre çözmek istediler. Aralarında, Londra Konferansının toplanmasına karar verdiler. Londra Konferansının toplanmasındaki gerçek amaç ise neydi
CEVAP : bazı değişiklikler yaparak Sevr Antlaşması’nı TBMM Hükûmeti’ne ka­bul ettirmekti.
SORU : İtilaf Devletleri toplantıya sadece kimi çağırdı. 
CEVAP : Osmanlı Hükûmeti’ni
SORU : TBMM Hükûmeti’için ne teklifde bulundular
CEVAP : bir temsilci gönderebileceğini bildirdiler.
SORU : neden
CEVAP : İtilaf Devletleri hâlâ TBMM Hükûmeti’nin varlığını kabul etmek istemiyordu. 
SORU : Oysa düzenli ordu, Sevr Antlaşması’nı onaylamayan, Millî Mücadele’ye girişen ve Birinci İnönü Zaferi’ni kazanan TBMM Hükûmeti’ne bağlıydı.
Mustafa Kemal, nasıl bir yanıt verdi
CEVAP : TBMM Hükûmeti’nin İtilaf Devletleri tarafından resmen çağırılmadıkça konferansa bir temsilci göndermeyeceğini belirtti.
SORU : Bu gelişmeden sonra İtilaf Devletleri ne yaptı
CEVAP : İtalya aracılığıyla TBMM Hükû­meti’ni de toplantıya resmen davet etti.
SORU : Mustafa Kemal, Misak-ı Millî’yi ve millî bağımsızlık mücadelesini dünya kamuoyuna duyurabilmek amacıyla bu toplantıya Bekir Sami Bey başkanlığında bir heyet gönderdi.
İtilaf Devletleri, toplantıda neyden yarar­lanmak istiyordu. 
CEVAP : İstanbul ve TBMM hükümetleri arasında çıkacak bir anlaşmazlıktan
SORU : İstanbul Hükümeti sözcüsü, Türk halkını temsil etme yetkisinin TBMM Hüküme­ti temsilcisine ait olduğunu bildirerek ne yaptı
CEVAP : konferanstan çekildi. 
SORU : Böylece ne yapılmış oldu
CEVAP : İtilaf Devletleri’nin oyunu bozulurken Türk hükümetleri arasındaki olası bir çekişme de önlenmiş oldu.
SORU : Toplantıda İtilaf Devletleri ne yapmak iste­diler. 
CEVAP : , Sevr Antlaşması’nı çok az değiştirerek Türk Hükûmeti’ne onaylatmak
SORU : Türk tarafının bu öneriyi kabul etmemesi ve Yunanların Anadolu’da yeniden saldırıya geçmeleri üzerine, Londra Konferansı ne oldu
CEVAP : bir sonuç almadan dağıldı.

î Unutmayınız
TBMM Hükümeti, Londra Konferansı’na katılmakla barışçıl bir tutum izlediğini tüm dünyaya gösterdi. Böylece Türk milletinin haklı davası, devletler kamuoyuna duyurulurken TBMM’nin varlığı hukuki olarak İtilaf Devletleri tarafından ilk defa tanınmış oldu.

Soru/yorum >
TBMM’nin hukuki olarak tanınması Millî Mücadele’ye nasıl bir katkı sağlamıştır?

Afganistan ile Dostluk Antlaşması

Birinci İnönü Savaşı’nın zaferle noktalanmasından sonra, Moskova’da bir araya gelen TBMM Hükümeti temsilcileri ile Afganistan arasında 1 Mart 1921 tarihinde bir dostluk antlaşması imzalandı. Buna göre;
TBMM ile Afganistan’ın aralarındaki manevi birliği po­litik alanda da sürdürmek istedikleri, her iki devletin de birbirlerinin bağımsızlığına saygı gösterecekleri ka­rarı alındı. Doğu uluslarının yönetim biçimlerini belir­lemekte özgür oldukları, emperyalist güçlerin bu mil­letlerden biri üzerine yapacakları saldırıyı kendi ülke­lerine yapılmış sayıp bu saldırıyı gidermek için çalışa­cakları da bu antlaşmada belirtildi.
Türkiye, Afganistan’a kültürel bakımdan yardım etmeyi, subay ve öğ- : retmen göndermeyi taahhüt etti. Afganistan Hükümeti Ankara’ya el­çi göndererek TBMM Hükûmeti’nin yanında yer aldığını gösterdi.

Unutmayınız ■
TBMM’yi tanıyan ilk İslam devleti Afganistan olmuştur.

Milir Marş Nasıl Yazıldı?
Cumhuriyet kurma hazırlığında olan TBMM’nin bağımsızlığının sembolü sayılacak bir marşa i
sevgisinin para ile ölçülemeyeceğinin kanıtıdır. Mustafa Kemal, İstiklâl 39 Mehmet Akif Ersoy Marşı’nın kabulünü Mecliste ısrarla savunmuş; “Bu marşın bağımsızlık davamızı anlatışı yönünden büyük manası vardır. Benim en beğendi-
ğim bölümü ise ‘Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet/Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin İstiklâl’ dizeleridir.” demiştir. Atatürk bu dizelerin Türk milleti tarafından daima hatırlanmasını istemiştir, ı

İstiklal Marşı’nın sizi etkileyen bölümü hangisidir? Bu bölümün sizi etkileme nedeni nedir?

:••• Bunları Biliyor musunuz?
Mehmet Akif Ersoy, İstiklâl Marşı’nın yazıldığı o günleri şöyle anlatmaktadır:
İstiklâl Marşı... O günler, ne samimi ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü heyecanının ifadesidir. Bin bir facia karşısında bunalan ruhların, ızdıraplar içinde kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin bir hatırasıdır. O şiir, bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim, millete karşı en kıymetli hediyem budur.
-Allah, bir daha bu millete İstiklâl Marşı yazdırmasın.”

Görüşünü Söyle

Türk milleti çok yakın bir zamanda, İstiklâl Marşı’nın yazıldığı o günlere benzeyen bir olayla karşılaşmış mıdır? 
Bu olay karşısında Türk milletinin İstiklâl Marşı’ndaki sözleri hatırladığını düşünüyor musunuz? 


Moskova Antlaşması

Bolşevik ne demektir? Sovyetler Birliği’nin Millî Mücadele’ye sağladığı destekler hakkında bir araştırma yapınız.
Cevap: Rusça’da çoğunluk anlamına gelir. Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDIP) içindeki ayrılıkta Lenin ile aynı görüşü savunanlar kongre çoğunluğu sağlamışlar ve bu tarihten sonra Leninist görüşleri savunmanın diğer adı Bolşevizim olmuştur. Bolşeviklik yanlısı kimse  bolşeviklikle ilgili olan anlamlarına gelir. Sovyetler Birliğiyle yapılan Moskova Antlaşmasıyla birlikte Misak-ı Milli’yi tanımış ve kapitülasyonlar kaldırılmıştır. Bu da Türk Hüküme’tini savaşta güçlendirmiştir.
SORU : Birinci Dünya Savaşı sırasında Bolşevik İhtilali’ni yaşayan Sovyetler Birliği’nde, savaştan sonra ne kuruldu. 
CEVAP : yeni bir yönetim 
SORU : Sovyetler Birliği,ne yapmak  istedi. 
CEVAP : kurduğu bu yeni rejimi hem kendi ülkesinde benimsetmek hem de Avrupa ülkelerine yaymak
SORU : Bu gelişmeler neye sebep oldu.
CEVAP : , Avrupa ülkelerinin Sovyetler Birliği’ne cephe almasına
SORU : Dünya siyasetinde yalnız kalan Sovyetler Birliği, o sırada Avrupa devletleri ile savaşan Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile nasıl bir yol izledi
CEVAP : yakınlaşma politikası izledi. 
SORU : neden
CEVAP : Çünkü yayılmacı güçlere karşı mücadele veren Büyük Millet Meclisi Hükümetini kendisine daha yakın buluyordu. 
SORU : Ayrıca Anadolu’nun İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesiyle, Sovyetler Birliği’için nasıl bir tehlike oluşturuyordu
CEVAP : güney sınırları tehlike içine girmiş oluyordu.
SORU : Sovyetler Birliği, Anadolu’daki olaylarla neden ilgilenmeye başladı.
CEVAP : güney sınırının güvenliği açısından 
SORU : TBMM’nin açılışından kısa bir süre sonra ne yaptı
CEVAP : Misak-ı Millî’yi tanıdığını bildirdi.
SORU : TBMM Hükümeti, Kurtuluş Savaşı devam ederken nerelerde başarılar kazanıyordu. 
CEVAP : doğuda Ermenilere, güneyde Fransızlara ve batıda da Yunanlara karşı 
SORU : Türk devletinin bu başarılarından etkilenen Sovyetler Birliği, TBMM Hükümeti ile hangi antlaşmayı imzaladı 
CEVAP : Moskova Antlaşma-sı’nı (16 Mart 1921).
SORU : İmzalanan antlaşmaya göre yeni Sovyet yönetimi neleri kabul etti
CEVAP : 
 Misak-ı Millî’yi resmen tanıdı. 
Kapitülasyonların kaldırıldığını kabul etti. 
Ayrıca iki hükümetten birinin tanımadığı antlaşmayı diğerinin de tanımayacağı kararı alındı. 
Yapılan antlaşmadan sonra Sovyetler Birliği, Türkiye’ye Millî Mücadele için gerekli askerî ve ekonomik yardım yapmayı da kabul etti.
SORU : TBMM Hükümeti, Moskova Antlaşması ile neler elde etti
büyük bir siyasi başarı elde etti.
CEVAP .  
Sovyetler Birliği, hem TBMM’yi tanıdı 
Sevr Antlaşması geçersiz sayarak Misak-ı Millî’yi kabul etti. 
Moskova Antlaşması’yla doğu sınırımız büyük ölçüde çizildi 
doğu sınırımızın güvenliği  sağlanmış oldu. 
Böylece Doğu Cephesi’nde bulunan askerî güçler diğer cephelere kaydırıldı.

Soru/yorum
Birinci İnönü Zaferi’nden sonra 1921 Anayasası’nın kabulü, Londra Konferansının düzenlenme-i si, Türk - Afgan Dostluk Antlaşması’nın imzalanması, İstiklâl Marşı’nın kabulü ve Moskova Antlaş-: ması gerçekleştirilmiştir. Askerî bir başarının siyasal başarıları da getirdiğini düşünüyor musunuz? ■ Neden?
Cevap: Askerî bir başarının siyasal başarıları da getirdiğini düşünüyorum. Eğer ordumuz savaşları kazanmasaydı bu antlaşmaların hiçbiri olmazdı.





ç. İkinci İnönü Muharebesi
istiklal Savaşı’nın en önemli dönemeçlerinden olan 1. ve 2.İnönü savaşlarının tam olarak nerede, ne şekilde gerçekleşti­ğini çoğu kişi bilmez. Sadece birer kahramanlık hikâyesi ola­rak kalır hafızalarda. Metristepe, İnönü Muharebeleri’nin en şid­detli anlarının yaşandığı çok stratejik bir yerdir. Yörede sayı­sız tepe bulunmakta ama coğrafyaya en hâkim konumdaki yükselti burası. Zirvesinden bakıldığında Eskişehir, Kütahya,Söğüt, Bozüyük bölgeleri ayak­larınızın altında kalıyor.
Bu noktayı zaptetmek ve elde tu­tabilmek için Türk ve Yunan kuv­vetleri arasında çok çetin müca­deleler yaşanır. Mustafa Kemal, 1 Nisan 1921 ’de burayı ele geçi­ren İsmet Paşa’ya gönderdiği telgrafta “Siz orada yalnız düş­manı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.” diye yazar. Bugün tepenin tam ortasında, şehit düşenler anısına dikilmiş bir anıt yer almaktadır. Arabayla anıta yaklaşırken geçtiğiniz, pek dik­kati çekmeyen köylerin o dö­nemde çok önemli roller oynadı­ğı da bir gerçek. Burada tarih ka­fanızda canlanmaya başlıyor.

SORU : İtilaf Devletleri, Londra Konferansı’nda istedikleri sonucu alamamışlardı. Bu sebeple Yunan kuvvet­lerini tekrar destekleyerek ne yapmayı planlıyorlrdı
CEVAP : Sevr Antlaşması’nı Türk milletine zorla onaylatmayı 
SORU :Yunanlar, İnönü Muharabesl’nde aldıkları yenilgiyi unutturmak, Türk ordusunun daha da güçlenme­sini engellemek amacıyla 
CEVAP : hızlı bir şekilde yeniden saldırıya geçtiler. 
SORU : Asıl düşünceleri neydi
CEVAP :Eskişehir üzerinden Ankara’ya, yani BMM’ye ulaşarak Millî Mücadele’ye bir an önce son vermekti.
Bursa ve Uşak’tan başlayan Yunan saldırısı, Eskişehir ve Afyon’a doğru yayıldı. Ülkelerinden lojistik destek sağlayan Yunan birlikleri, İnönü bölgesinde Türk askeri ile karşı karşıya geldi (26 Mart 1921). Ba­tı Cephesi ve İnönü’deki Türk birliklerini yöneten İsmet Paşa, Türk ordusuna ne olursa olsun savunduk­ları bölgelerden ayrılmamasını emretti.
SORU : Sayı ve silah bakımından üstün Yunan birlikleri, Türk ordusunun yaptığı savunma ile durduruldu. İs­met Paşa’nın emriyle karşı saldırıya geçen Türk askeri, Yunan birliklerine ne yaptılar 
CEVAP : bozguna uğratarak geri çekil­mek zorunda bıraktı (1 Nisan 1921).
Kazanılan zaferden dolayı çok mutlu olan Mustafa Kemal, Türk ordusunun moralini yükseltmek için İsmet Paşa’ya bir mesaj gönderdi. Bu mesajında “Siz orada yalnız düşmanı değil, mil­letin makûs (kötü) talihini de yendiniz.” diyerek ismet Paşa’yı kutladı.
İkinci İnönü Zaferi, ülke içinde ve dışında büyük bir yankı yap­tı.  
SORU : Bu başarı İtilaf Devletleri arasındaki neye yol açtı. 
CEVAP :görüş ayrılıklarını artırdı
SORU : Bunun üzerine İtalya, ne ka­rarı aldı.
CEVAP : Anadolu’da işgal ettiği yerleri boşaltma
SORU : Fransa ise ne yaptı
CEVAP :BMM ile görüşmek için fırsat bekledi.
SORU : Kazanılan zafer, İtilaf Devletleri’nin Yunanlara olan düşüncelerini nasıl etkiledi
CEVAP :güvenlerini azalttı 
SORU : Türk milletinin düşüncelerini nasıl etkiledi 
CEVAP : BMM ve Türk ordusuna olan güvenini ar­tırdı. 
SORU : İkinci İnönü Zaferi’nin ardından Refet Paşa komutasındaki Güney Cephesi birlikleriyle Aslıhanlar bölgesinde Yunanlar üzeri­ne bir saldırı daha düzenlendi. Fakat Dumlupınar mevzilerine çe­kilen Yunan birliklerine karşı başarı sağlanamadı. Bu durum, Türk ordusu açısından neyi göstermiştir
CEVAP :henüz genel bir saldırıya hazır olmadığını göstermesi açısından önemlidir.

Kütahya - Eskişehir Muharebeleri
SORU : Yunanların Ankara’ya ulaşmak için başlattıkları İkinci İnönü saldırısı da sonuçsuz kalmıştı. Aldıkları ye­nilgiler üzerine Yunanlı komutanlar daha fazla askerî güce ihtiyaçları olduğunu anladılar. Bu düşünceyle yeni bir saldırı hazırlığı ve Batı Anadolu’da askerî güçlerini artırmak için önlemler aldılar. Yaptıkları propa­ganda ve çağrılar ile ülkelerinden askerî yardım ve destek sağladılar.
Türk ordusunu, saldırıya geçmeden yok etmek ve Ankara’ya ulaşmak isteyen Yunanlar, ne yaptılar
CEVAP : yeniden sal­dırıya geçtiler (10 Temmuz 1921).
SORU : Düzenli ordu, Yunanların ilerleyişini nerede durdurmak is­tedi 
CEVAP : İnönü - Eskişehir ve Afyon - Kütahya dolaylarında
SORU : başarılı oldu mu
CEVAP :hayır
SORU : Yunanların saldırısı ile gerçekleşen Eskişehir-Kütahya Muharebeleri Türk or­dusunun yenilgisi ile sonuçlandı. Bu yenilgi sonucunda nereler Yunanların eline geçti.
CEVAP :  Afyon   Kütahya ve Eskişehir 
 SORU : Mustafa Kemal, Türk ordusunun fazla kayıp vermesini istemi­yor, düşmanın da bulunduğu karargâh ve mevzilerden uzaklaştırıl­ması gerektiğini düşünüyordu. Bu sebeple Türk ordusuna ne emrini verdi (25 Temmuz 1921). 
CEVAP : Sakarya Irmağı’nın doğusuna çekilme 
SORU : Bu çekilme, ordunun toparlanması ve savunma yapabilmesi için uy­gun bir hareket idi. Ayrıca, Sakarya Irmağı doğal bir savunma hat­tı olarak kullanılacaktı. Böylece neyin oluş­turulması daha kolay olacaktı.
CEVAP :yeni bir savunma cephesinin 


Q Soru/yorum ■
Eskişehir - Kütahya Savaşları : düzenli ordunun ilk ve tek yenilgi- : sidir. Sizce bu yenilginin sebepleri neler olabilir?

Yunan ordusu Anadolu’ya ulaşabileceği en büyük gücünü toplayarak taarruza geçmesi.  Türk ordusu ise yeteri kadar güç toplayamaması ve bu taarruza hazırlıklı olmaması sebebiyle ordumuz ilk ve tek yenilgisini almıştır. 

Eskişehir-Kütahya Savaşları (10–24 Temmuz 1921)
- Yunanlılar I. ve II. İnönü Savaşları’ndan sonra yeni bir saldırı için harekete geçtiler. 
- TBMM ise henüz seferberliğini ilan edememiş, silah, taşıt ve araçlarını tamamlayamamış, İnönü savaşlarının yorgunluğunu henüz üzerinden atamamıştı
.- Ankara’yı hedef alan Yunanlılar: 13 Temmuz’da Afyon, 17 Temmuz’da Kütahya, 19 Temmuz’da Eskişehir’i işgal ettiler
.- Türk ordusu imha olmaktan kurtulmak ve zaman kazanmak için, M. Kemal’in emriyle Sakarya’nın doğusuna çekildi
.- Bu durum mecliste, yurtta üzüntü ve panik yarattı. İnönü Savaşları ile oluşan olumlu ortam dağıldı. İtalya işgal bölgelerini boşaltma kararını iptal etti. Ülke yeniden umutsuz ortama düştü.
- Meclis’te M. Kemal’e muhalefet edenler bu olayla O’na saldırmaya ve Ankara’da olmasını eleştirmeye başladılar (M. Kemal’in cepheye gitmesi isteniyordu).
- Meclis’in Kayseri’ye taşınması fikri gündeme geldi.
- Bu şartlar içinde M. Kemal, 5 Ağustos 1921’de 3 ay süreyle başkomutan seçildi. TBMM’ye ait yasama, yürütme yetkileri ile İstiklal Mahkemeleri’ne ait yargı yetkisi de M. Kemal’e bağlandı (bu durum M. Kemal’in cumhurbaşkanı seçilmesine kadar devam etti).- M. Kemal 7–8 Ağustos 1921’de Tekâlif-i Milliye Emirleri’ni çıkardı. Bu emirlerin uygulanması için İstiklal Mahkemeleri kuruldu. 



3.3. SAVAŞ ORTAMINDA MAARİF KONGRESİ
Kavram Bilgisi
,Maarif: Öğretim ve eğitim sistemi.
Metin İnceleme
Bir gün Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey, Mustafa Kemal’in kapısını çalarak “... Öğretmenler Derneği birkaç gün sonra Ankara’da toplanacak. İki yüzden fazla öğretmen katılıyor. Fakat Fevzi Paşa’yı dinleyince tereddü- te düştük. Savaşın yoğunlaşacağı anlaşılan bir sırada böyle geniş bir top­lantı size ayak bağı olabilir. Uygun görürseniz erteleyelim.” dedi.
Mustafa Kemal Paşa, “Hayır, hayır, ertelemeyin...” dedi, “...Cahillikle, il­kellikle savaş, düşmanla savaştan daha az önemli değildir. Toplantıya ka­tılacağım ve konuşacağım.”
, Turgut Özakman, Şu Çılgın Türkler, s. 174.

Soru/yorum
Metin İnceleme
Maarif Kongresi
Atatürk’ün eğitime verdiği önemi gösteren örnek, hiç şüphesiz 15 Temmuz 1921 ’de savaşın dolu diz­gin devam ettiği, düşmanın Bursa ve Uşak üzerinden saldırıya geçtiği sırada Ankara’da Maarif Kongre- si’ni toplamasıdır. Bir milletin varolma mücadelesi verdiği bir sırada belki pek çok devlet adamının gün­dem maddeleri arasında dahi yer alamayacak olan eğitim meselesi, Atatürk için memleketin en önemli meselelerinden biri olarak görülmüş ve böyle bir kongreyi toplamayı başarmıştır. Eğitim tarihimiz açısın­dan önemi çok büyük olan bu kongrenin dünya tarihinde bile eşine rastlamak pek mümkün değildir.
Mustafa Kemal kongre için görüşünü şöyle belirtir: “Cephede ordu Yunanlarla mücadele ederken, Ankara’da muallimler ordusu cehalete karşı müdafa programı hazırlıyor. Harp ve Maarif cephelerinin ikisinde de faaliyetler var. Millî ordu vatandan düşmanı, muallim ordusu da cehalet ve zulmeti kova­cak, iki hizmetin aynı zamanda gerçekleşmesi ulvi bir tesadüftür...”
200’den fazla kadın ve erkek öğretmeni bir araya getiren bu kongrede, Halk Mektepleri Projesi, ilköğretimin dört yıldan beş yıla çıkarılması, ilkokul ve ortaöğretim programlarına çalışma hayatına dö­nük dersler konulması ve köy öğretmeni yetiştirilmesi gibi konular ele alınmıştır.

Sıra Sizde
Savaş devam ederken top sesleri arasında yapılan bu kongreyi, Mustafa Kemal’in eğitime verdiği önem açısından değerlendiriniz.
Cevap: Mustafa Kemal savaş devam ederken Maarif Kongresine katılarak hayatında eğitimin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.

3.4 TEKÂLİF-I MİLLİYE (MİLLÎ YÜKÜMLÜLÜKLER) EMİRLERİ
: "(D Araştırınız
Savaş öncesinde askerlere neden malzeme toplandığını, istenen ve temin edilen malzemelerin neler olduğunu araştırınız.
Çünkü Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı sırasında topu, tüfeği, mermisi cephanesi azalmıştır. Mustafa Kemal Atatürk Tekalif-i Milliye Emirlerine göre halkın elindeki silah ve cephaneyi toplamış ve bu cephaneyi Türk Ordusuna kazandırmıştır. 
SORU : Türk ordusunun Sakarya Irmağı’nın doğusuna çekilmesi, Türk milletinin ve TBMM Hükümetinin üzerindeki etkisi ne oldu
CEVAP : mo­ral bozukluğu. 
SORU : Yenilgiden dolayı Mecliste sert tartışmalar yaşandı. Bazı milletvekilleri önlem olarak Meclisin başka bir kente taşınması gerektiğini bile söylediler. Türk ordusunun, Mustafa Kemal cephede bulunmadığı için yenildiğini söyleyenler bile oldu.
Mecliste bu tartışmalar yaşanırken Mustafa Kemal, savaşta daha hızlı karar alabilmek için ne istedi.
CEVAP : Meclisin tüm yetkilerinin kendisine verilmesini ve bu yetkilerle başkumandanlığa getirilmesini 
SORU : Meclis, yap­tığı görüşmeler sonucunda Mustafa Kemal’in ordunun başına dönme düşüncesini uygun görerek ken­disini ne olarak atadı (5 Ağustos 1921).
CEVAP : başkumandan
SORU : Böylece Türkiye Büyük Millet Meclisinin tüm yetkileri ne yapıldı
CEVAP : üç ay süreyle Mustafa Kemal’e devredildi.
SORU : Geniş yetkilerle başkumandan olan Mustafa Kemal, ilk iş olarak ne gerektiğini bildirdi.
CEVAP : ordunun tüm ihtiyacının karşılanması
SORU :  Bu amaçla ne yaptı
CEVAP : Tekâlif-i Milliye (millî yükümlülükler) denilen bir dizi emir yayınladı.
SORU : Bu emir­lere göre herkes ordu için ne yapacaktı
CEVAP : yiyecek, giyecek yardımı ve cephane taşıma gibi konularda yardım edecekti. 
Bu emirler şunlardı:
*Her ilçede bir Tekâlif-i Milliye komisyonu kurulacak.
*Her aile birer kat çamaşır, birer çift çorap ve çarık verecek.
*Komisyonlar, başkomutanın emriyle halkın ve tüccarın elinde bulunan, askerin ihtiyaçlarına yaraya­cak malların yüzde kırkına, bedeli sonradan ödenmek üzere el koyacak.
*Yine bu komisyonlar, aynı amaç ve şartlarla halkın ve tüccarın elinde bulunan yiyecek maddelerinin yüzde kırkına el koyacak.
*Taşıt sahipleri ayda bir defa olmak üzere yüz kilometrelik mesafeye ücretsiz askerî nakliyat yapacak.
*Ülkenin bütün sahipsiz mallarına el konulacak.
*Halk, elindeki silah ve cephaneyi üç gün içinde bu komisyonlara teslim edecek.

*Ülke genelindeki mevcut bütün araç ve gereçler ordunun hizmetine verilecek; benzin, otomobil ve kamyon lastiği, telefon makinesi, kablo, pil vb. stokların % 4O’ı ordunun hizmetine sunulacak.


SORU :Yapılan tüm bu hazırlık ve çalışmalar, bir milletin bütün varlığı ile ölüm kalım savaşına girdiğini göste­riyordu. Mustafa Kemal’in emri ile Tekâlif-i Milliye Kararları’nı daha iyi uygulamak amacıyla ne kuruldu. 
CEVAP :İstiklal Mah­kemeleri 


Böylece bütün memleket, gelecekteki zafer için olağanüstü bir seferberliğe davet edil­miş oldu. Türk milletinin gösterdiği dayanışma, millî birlik ve beraberlik sayesinde ordu ile millet bir ara­ya gelmiş ve topyekûn bir harp başlatılmıştı.


:••• t Unutmayınız
Tekâlif-i Milliye Emirleri, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine olan inancını artırırken toplumda i millî birlik ve beraberliği güçlendirmiştir. Ayrıca Türk ordusunun saldırı gücüne ulaşmasını sağlamıştır.

Unutmayınız
Tekâlif-i Milliye Emirleri, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine olan inancını artırırken toplumda i millî birlik ve beraberliği güçlendirmiştir. Ayrıca Türk ordusunun saldırı gücüne ulaşmasını sağlamıştır.
Ağustos - Kasım 1921 ayı sonuna kadar Tekâlif-i Milliye komisyonlarınca halktan toplanan besin mad­deleri ve eşyalardan bazıları şunlardır:


 Araştırınız
SORU : Türk milletinin Tekâlif-i Milliye gibi toplumsal dayanışma ve yardımlaşma konularında bugüne kadar göstermiş olduğu özveri ve fedakârlıklarla ilgili bir araştırma yapınız.

CEVAP : Türk milleti vatan, millet, devlet için her zaman canını ortaya koymaya hazır bir millet olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. Bunun en yakın örnekleri Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan direniş hareketleri gelişmeleri olmuştur. Milli Mücadele döneminde işgallerin yaşandığı zamanlarda da düzenli orduya yardım etmek amacıyla maddi ve manevi destekler olmuştur.Tarihe tekalifi milliye olarak geçen ve düzenli orduya maddi ve manevi destek kumpanyası olan bu çalışma Milli Mücadele’nin kazanılmasında önemli bir yere sahiptir. Zaferin elde edilmesinde milletin azim ve kararlılığı, fedakarlığı öne çıkmıştır. Kaynak: Türk milletinin Tekâlif-i Milliye gibi toplumsal dayanışma ve yardımlaşma konularında bugüne kadar göstermiş olduğu özveri ve fedakârlıklar 

3.5. MUSTAFA KEMAL CEPHEDE

a. Sakarya Meydan Savaşı
SORU :  Yunanlar, Türk ordusunun hazırlığına fırsat vermeden son bir hareketle Ankara’yı ve Meclisi ele ge­çirmek istiyorlardı. Bu isteği gerçekleştirmek amacıyla ne yaptılar
CEVAP : Sakarya Irmağı’nı geçerek saldırıya başladılar (23 Ağustos 1921).

OKU
Türk ordusu henüz eksiklerini giderememişti. Buna rağmen, Türk ordusu ile üstün durumdaki Yunan kuv­vetleri arasında Sakarya Irmağı’nın doğusunda yoğun çarpışmalar başladı. Cephedeki savaş geniş bir alana yayıldı. Bu durumu gören Mustafa Kemal, Türk ordula­rına “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır.” diyerek yeni bir savaş taktiği uygulattı. Verilen emir, Türk ordusunu coşturdu ve Sa­karya Meydan Savaşı’nın sonucunu belirledi.
Mustafa Kemal’in komuta ettiği Türk ordusu Yunan birliklerini geri püskürtmeyi başardı. Yunanlar Sakarya Irmağı’nın batısına sürüldü (13 Eylül 1921). Böylece yir­mi iki gün, yirmi iki gece devam eden Sakarya Meydan Savaşı, Türk ordusunun şanlı zaferi ile sonuçlandı.

Unutmayınız
Sakarya Meydan Savaşı sırasında atından düşen ve kaburga kemiklerini kıran Mustafa Kemal’e  Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Sakarya Savaşı’ndan sonra “gazi” unvanı ve “mareşal” rütbesi verilmiştir.

OKU
Sakarya Zaferi’nin kazanılmasında elbette birçok kişinin emeği vardır. Fakat cepheye gece gündüz demeden silah ve yiyecek taşıyan Türk kadınının göstermiş olduğu özveri hiçbir zaman unutulmamalı­dır.
SORU : Kazanılan zafer, Türk milleti ve TBMM Hükümeti tarafından sevinçle karşılandı. Tüm yurtta şenlikler düzenlenerek kutlanan zafer, Başkumandan Mustafa Kemal’e ve Türk ordusuna olan güveni bir kat da­ha artırdı. Sakarya Meydan Savaşı sonunda düşmanın saldırı gücü artık iyice azaldı.Bu sebeple Yunan­lar hangi bölgeleri savunmaya hazırlandılar.
CEVAP : Sadece bulundukları bölgeler

OKU

Sakarya Zaferi, tarihte Türk ordusunun İkinci Viyana Kuşatması ile başlayan geri çe­kilişine son vermişti. Viyana ile başlayan sa­vunmanın yerini artık taarruz alacaktır. Bu za­fer, Türk milletinin varoluş mücadelesidir. Çünkü Sakarya Meydan Savaşı’nın kaybedil­mesi yeni kurulacak Türk devletinin yok olma­sı anlamına gelmekteydi.

Bunları Biliyor musunuz?
İstiklal Yolu Neresidir?
İstiklal Yolu, İnebolu ile Ankara arasında kadınların kağnılarla cepheye silah ve mermi taşıdıkları güzergâhtır. Atatürk’ün bu yol için “Gözüm cephede, kulağım İnebolu’da” dediğini biliyor musunuz?

Soru/yorum
Sizce de Sakarya Meydan Savaşı ülkemiz için bir ölüm kalım savaşı sayılabilir mi? Yorumlayınız.

Cevap: Sakarya Meydan Savaşı ülkemiz için bir dönüm noktası bir ölüm kalım savaşıdır. Bu savaşla birlikte II. Viyana Kuşatması’ndan (1683) beri süren geri çekilişi son bulmuş ve İtilaf devletleri arasındaki görüş ayrılıkları artmıştır. Kurtuluş savaşının seyrini değiştiren en önemli savaşlardan birisidir. Kaynak: 8. Sınıf Nev Kitap İnkılap Tarihi Sayfa 92 Soru/Yorum Cevapları 

SORU : Sakarya Meydan Savaşı’nın getirdiği askerî başarı üzerine siyasal alanda hangi antlaşmalar imzalandı.
CEVAP : Kars ve Ankara ant­laşmaları 

Kars Antlaşması (13 Ekim 1921): 
TBMM ile Kafkas cumhuriyetleri (Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan) arasında imzalandı. Bu antlaşmaya göre;
-Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan, Türkiye’nin tanımadığı bir anlaşmayı tanımayacak, 
-Nahcivan bölgesine özerklik verilecekti.
-Taraflar arasında ticaret, gümrük, sağlık ve güvenlik konularında ortak tedbir alınacak, 
-Demir yolu ve telgraf hatları yapılacaktı.

Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921): 
TBMM ile Fransa arasında imzalandı. Bu antlaşmaya göre;
-Türkiye-Suriye sınırı, İskenderun Körfezi’nin güneyindeki Payas’tan başlayacak, Fırat Nehri’ne ulaşacaktır.
-İki ay içinde Türk kuvvetleri oluşturulan hattın kuzeyine, Fransız kuvvetleri de güneyine çeki­lecektir.
-Suriye’ye bırakılan Hatay için özel bir yönetim sistemi oluşturulacak, burada resmî dil Türkçe olacak, 
-Türk milletinin kültürünü geliştirmesi için her türlü önlem alınacaktır.

b. Büyük Taarruz ve Başkumandan Meydan Muharebesi
Büyük Taarruz adını alan savaş, bölge olarak nerede başlar, nerede biter? Başkumandan olmanın şartları hakkında bilgi toplayınız.
SORU :  Sakarya Meydan Muharebesi’nde ciddi bir yenilgi alarak bozguna uğrayan Yunanlılar, hangi hatta da yeni bir mukavemet cephesi oluşturmak istediler. 
CEVAP : Afyon-Eskişehir 
SORU : Buna karşı meydan muharebesini kazanan ve yüksek moral sahibi olan askerleri komuta eden Mustafa Kemal oldu. Mustafa Kemal Büyük Taarruz olarak tarihe geçen bu savaşı hangi hatta sevk ve idare ederek 
CEVAP : Eskişehir–Afyon 
SORU : Yunanlıları bozguna uğrattı ve umutlarını da kırdı. Böylece düşmanlardan temizlediği Anadolu topraklarında barış ve huzur içinde müreffeh yeni bir rejim kurma yolunda cumhuriyeti de ilan etti. Cumhuriyet dönemi ne dönemi oldu. 
CEVAP : inkılaplar
SORU :Sakarya Meydan Savaşı’nda bozguna uğrayarak ağır bir yenilgi alan Yunanlar, Eskişehir - Afyon bölgesinde önemli bir savunma çizgisi oluşturdular. Türk ordusuna karşı direnerek bu bölgeleri ellerinde tutmak istiyorlardı. Bu sebeple Yunan ordusu ne yaptı
CEVAP :  her türlü gereksinimini tamam­ladı ve savunma hattını yeniden düzenleyerek sağlamlaş­tırdı.
SORU : Mustafa Kemal yaptığı denetlemelerde Türk ordusunun henüz büyük bir saldırıya hazır olmadığını gördü. Çünkü o, yapılacak bir saldırıyla düşmanın tüm yurttan tamamen atılmasını amaçlıyordu. Bu ne­denle Türk ordusunun tüm eksiklerinin giderilmesi gerekiyordu. Bu sebeple Mustafa Kemal, ordunun hazırlıkları ile yakından ilgilendi.Türk ordusu kaç yıla yakın bir hazırlık sürdürdü
CEVAP : 1 yıl
SORU :Türk ordusunun bir yıla yakın sürdürdüğü hazırlık aşamasından sonra, doğu ve güney bölgelerindeki birlikler nereye kaydırıldı. 
CEVAP :  Batı Cephesi’ne 
SORU : Savaşiçin ne gibi hazırlıklar yapıldı
CEVAP : 
 Sovyetler Birliği’nden, İtalya ve Fransa’dan savaş malzemesi satın alınarak orduya dağıtıldı.
İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve cep­hane kaçırıldı. 
Tüm yurtta seferberlik ilan edildi. 
Cephe gerisinde de yoğun bir çaba harcandı. 
Evler­de, atölyelerde kadınlar ve erkekler tarafından silah ve cephane üretildi. Ordunun yiyecek ve giyecek ihtiya­cı karşılanmaya çalışıldı.

SORU :Ordunun hazırlığı sürerken Mustafa Kemal’e üç aylık bir dönem için verilen başkumandanlık yetkisi­nin süresi doldu. Meclis, aldığı kararla Mustafa Kemal’in başkumandanlık yetkisini süresiz olarak uzattı.
Mustafa Kemal, ordu komutanlarıyla birlikte gerekli harekât ve saldırı planlarını en ince ayrıntısına ka­dar hazırladı. Yapılan plana göre; Afyon’un güney bölgesindeki düşmanın bir kanadına saldırı yapılacak, daha sonra düşman çevrilerek tümüyle yok edilmeye çalışılacaktı.
Yapılan hazırlıklar ve çalışmalar büyük bir gizlilik içinde yürütülüyordu. Mustafa Kemal, cephe komu­tanlarına 6 Ağustos 1922’de gönderdiği bir emirle saldırı hazırlıklarının tamamlanmasını bildirdi.
26 Ağustos 1922 günü, sabahın erken saatlerinde Türk ordusu, Yunan savunma bölgelerine doğru saldırıya geçti. Böylece Türk tarihinde önemli bir yeri olan Büyük Taarruz başlamış oluyordu. 27 Ağustos’tan itibaren Türk askeri üstünlüğü ele geçirdi ve Yunanlar savunma bölgelerinden geri çekilmeye başladı. Geri kaçan Yunan kuvvetleri, Dumlupınar bölgesinde çember içine alındı. Burada büyük bir meydan savaşı yapıldı. 30 Ağustos 1922 günü yapılan muharebeyi Mustafa Kemal Paşa, başkumandan olarak yönetti. 
Onun için bu muharebeye ne dendi.

CEVAP : Başkumandan Meydan Muharebesi

Dumlupınar bölgesinde yapılan savaşlar sonucunda, düşmanın savunma mevzileri kısa sürede aşıl­dı. Saldırı karşısında Yunanlar İzmir’e doğru hızla kaçmaya başladılar. Mustafa Kemal, Türk askerine bu başarısından sonra “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir! İleri” diyerek düşmanın tüm yurttan atılması emrini verdi.
Yunan ordusu, geri çekilirken geçtiği köy ve kasabalara büyük zararlar verdi. Ayrıca İzmir’i de ateşe veren Yunanlar panik içinde gemilere binerek kaçamasına ülkelerine döndüler.
Türk ordusu 9 Eylül 1922 günü sevgi gösterileri arasında İzmir’e girdi ve İzmir düşman işgalinden kurtuldu. Eskişehir’den sonra iki kola ayrılan Yunanların bir bölümü Bursa üzerinden Bandırma’ya, ora­dan Marmara Denizi’ne ulaşarak kaçmak istedi. Kaçan düşmanı izleyen Türk ordusu, 11 Eylül günü Bursa’yı düşman elinden alırken Batı Anadolu, 18 Eylül 1922 günü tamamen düşmandan temizlendi.
Kazanılan büyük zaferle Türk yurdunun işgal edilemeyeceği ve parçalanamayacağı bir kez daha an­laşıldı. Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağı da ispatlanmış oldu. 
SORU :Ayrıca bu zafer, neye ortam hazırladı.
CEVAP :Mu­danya Ateşkes Antlaşması ve Lozan Barış Antlaşması’na


Aşağıdaki Millî Mücadele sırasında gerçekleştirilen savaşların hangileri olduğunu yazınız.
Savunma savaşları
Saldırı savaşları
Yenilgi ile sonuçlanan:
Zafer ile sonuçlanan :

Savunma savaşları
Birinci İnönü Savaşı 
İkinci İnönü Savaşı
Kütahya – Eskişehir Savaşı
Sakarya Meydan Muharebesi  


Saldırı savaşları
Cevap: Büyük Taarruz

Yenilgi ile sonuçlanan
Cevap: Kütahya – Eskişehir Muharebesi

Zafer ile sonuçlanan

Cevap: Başkomutanlık Meydan Savaşı 


Antlaşma Ne Zaman İmzalandı?
11 Ekim 1922

Antlaşma Nerede İmzalandı?
Bursa’nın Mudanya ilçesinde imzalandı.

Kimler (Devletler) Katıldı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi, (İs­met Paşa)
İngiltere (Ayrıca Yunanistan’ı da temsil etti)
Fransa

Mudanya Ateşkes Antlaşması
-Türk ve Yunan kuvvetleri arasındaki savaş sona erecek.
-Trakya, Meriç Irmağı sınır olmak üzere Türkiye’ye bırakılacak.
-Yunanlar, 15 gün içinde Trakya’yı boşaltacak.
-Yunanlardan boşalan yerleri İtilaf Devletleri’nin askerleri dev­
ralacak, fakat onlar da en geç bir ay içerisinde Trakya’yı Tür­kiye’ye teslim edecek.
-Türkler, barış anlaşması imzalanıncaya kadar güvenlik ve dü­zeni sağlamak için Doğu Trakya’da sekiz bin jandarma bulun­duracak.
-İstanbul ve boğazlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’nin yönetimine bırakılacak.
-İtilaf Devletleri’nin kuvvetleri barış antlaşması imzalanıncaya kadar İstanbul’da kalacak.

Antlaşma Nasıl Sonuçlandı?
-Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imza­lanması ile Kurtuluş Savaşı sona erdi. 
-En önemlisi de Türk Devleti, ateşkes antlaş­masını istediği koşullarla imzalatarak dip­lomatik alanda büyük bir başarı kazandı.
-Mudanya Ateşkes Antlaşması’nı imzala­yan İtilaf Devletleri’nin tümü, yeni Türk dev­letini resmen tanımış oldu. 
-Ayrıca İstanbul, boğazlar ve Doğu Trakya bir savaşa giril­meden işgal güçlerinden kurtarıldı. 
-Mudanya Ateşkes Antlaşması, ileride yapılacak ba­rış anlaşmasına da zemin hazırladı.

Bunları Biliyor musunuz?
-Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra        İngiltere’de hükümet değişikliği yaşandı
-Başbakanlıktan çekilmek zorunda kalan D. Lloyd George (Loyd Core) bunun nedenini şu sözleri ile açık­lamıştır: “Yüzyıllar pek seyrek olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dâhi çağımızda Türk ulusuna nasip oldu ve bizim karşımıza çıktı. Mustafa Kemal’in dehasına karşı elden ne gelirdi!”

Itilaf Devletleri Antlaşmayı Neden İmzaladı?
Doğu Trakya’yı ve boğazları almak için harekete geçen Türk ordusunun karşısında İtalya ve Fransa’dan istediği desteği bulama­yan İngiltere’nin yalnız kalması anlaşmayı imzalamalarına neden oldu.

Soru/yorum
Bazen savaşta kazanıp masada kaybedersiniz,  bazen de her ikisini de kazanırsınız. Mudanya Ateşkes Antlaşması bunlardan hangisine girer? Neden?

Cevap: Yunanlar, Eskişehir-Kütahya hattını geçince gerilen çekilen ordular Sakarya Meydan Muharerbesi’nde başarılı olmuşlardır. Ardından Eskişehir-Afyon hattında Büyük Taarruz yaşanmış ve bir zafer daha kazanılmıştır. Sahada kazanılan zaferlere, Mudanya Ateşkes Antlaşması ile masada kazanılan zaferler de eklenmiştir. Türk ordusu siyasi ve askeri bir üstünlük oluşturduğunu kabul ettirmiştir. 

Görüşünü Söyle
Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda İsmet İnönü’nün diplomatik başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap: Sahada kazanılan zaferlerin diplomatik olarak masada kazanılmasını da devam ettirerek zaferlerin boşa gitmediğini gösteren bir tavır ve kararlılık içinde İsmet İnönü Mudanya’da önemli bir başarı elde ederek kendini göstermeyi başarmıştır. İsmet İnönü, askeri ve siyasi olarak başarılarına devam etmiş, kurucu cumhuriyet kadrolarında başbakanlık görevi de yapmıştır. Mustafa Kemal’in iktidarı sonrasında da cumhurbaşkanlığı yapmıştır. 

3.6. LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
 Araştırınız 
Lozan kenti hangi ülkededir? Genelde barış görüşmelerinin ve anlaşmalarının neden bu ülkede yapıldığını araştırınız.

Cevap: Lozan, İsviçre’nin bir şehridir. Geçmişten günümüze her zaman bu ülkelerde uluslararası toplantılar yapılır. Çünkü bu ülkeler bağımsız ve tarafsız bölgeler olarak kanunları hukuki olarak engel teşkil etmeye tarafsız bölgeler konumundadır. Bu nedenle geçmişten günümüze bütün toplantı ve konferanslar bu şehirler ve benzer ülke şehirlerinde yapılmaya devam etmektedir


Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan ve kazanılan askerî başarılardan sonra, sıra Misak-ı Millî’yi İtilaf Devletleri’ne onaylatmaya gelmişti. Bu amaçla bir barış antlaşmasının imzalanması gerekiyordu.
Atatürk, görüşmelerin İzmir’de yapılmasını istiyordu. Çünkü Yunanların Anadolu’yu terk ederken İz­mir’e verdikleri zararı tüm dünyaya göstermek istiyordu. Fakat barış antlaşması için görüşmelerin taraf­sız bir ülke olan İsviçre’nin Lozan kentinde yapılmasına karar verildi. Bu görüşmelere, TBMM Hükümeti adına katılacak gruba, Mudanya Ateşkes Antlaşması’nı başarı ile imzalayan İsmet Paşa’nın başkanlık yapması kararlaştırıldı.
Türk heyetinin amacı, Misak-ı Millî sınırları içinde bağımsız bir Türk devletinin kurulduğunu İtilaf Dev­letleri’ne kabul ettirmek ve millî egemenliğimizi sınırlayan koşulları ortadan kaldırmaktı. Bu amaçla Mus­tafa Kemal görüşmelere giden heyetten, Ermeni yurdu iddiaları ve kapitülasyonlar konusunda ödün ver­memelerini istedi.

 Soru/yorum
Mustafa Kemal’in Ermeni iddiaları ve kapitülasyonlar konularında ödün vermek istememesinin sebebi ne olabilir? Düşüncelerinizi söyleyiniz.

Cevap: Ermeni iddialarını kabul edip kapitülasyonlar konusunda ödün verseydi ülkemiz saygınlık kaybedecek ve diğer devletlerinde bu olaya bakarak istekleri artacaktı. 

İtilaf Devletleri, Türk devletini Osmanlı Devleti’nin devamı olarak görüyor ve Sevr Antlaşması’na ben­zer ayrıcalıklar koparmak istiyordu.

SORU : 22 Kasım 1922’de başlayan konferansa hangi ülkeler katıldı. 
CEVAP : İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Yu­goslavya ve Türkiye 
SORU : Boğazlar ile ilgili konuların görüşülmesi sırasında hangi ülkeler konferansta hazır bulundu.
CEVAP : Sovyetler Birliği ve Bulga­ristan


Lozan’da Ne İstiyoruz?
-Kapitülasyonlar ve Düyun-u Umumiye İdaresinin kaldırılmasını,
-İstanbul'un ve Boğazların boşaltılmasını,
-Musul ve Kerkük’ün Türkiye’ye bağlanmasını,
-Yunanistan’ın tazminat ödemesini.

SORU : Görüşmeler, 4 Şubat 1923 tarihinde neden kesildi. 
CEVAP : İtilaf Devletleri’nin kapitülasyonlar, boğazlar ve Musul konularında anlaşmaya yanaşmamaları üzeri­ne 
SORU : Görüşmelerden bir sonuç çıkmayınca Türk ordusu ne yaptı
CEVAP : Yeni bir savaş ola­sılığına karşı  boğazlara ve Musul’a yapılabilecek bir saldırı için hazırlıklarını artırdı.
SORU : İtilaf Devletleri’nin isteğiyle 23 Nisan 1923’te Lozan’da neden ikinci tur görüşmeler başladı. 
CEVAP : Yeni bir savaşın başlamasını çıkarlarına uygun görmediler 
SORU : İtilaf Devletleri ile yapılan görüşmeler, nasıl sona erdi.
CEVAP : 24 Temmuz 1923’te imza­lanan Lozan Barış Antlaşması ile



Lozan Barış Antlaşması’na göre;
-Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda olduğu gibi Meriç Irmağı, Türkiye ile Yunanistan arasında sınır ola­rak kabul edildi.
-Yunanistan’dan istenen savaş tazminatı karşılığında Karaağaç Türkiye’ye verildi.
-Gökçeada ve Bozcaada Türkiye’ye, Ege Adaları Yunanistan’a verildi.
-Suriye sınırı, Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması’na göre kabul edildi.
-Kapitülasyonlar kaldırıldı.
Boğazların her iki yakasının askerlerden arındırılmasına ve boğazlardan ticaret gemilerinin geçişine izin verildi.
-Boğazların yönetimi, başkanlığını Türkiye’nin yapacağı milletlerarası bir Boğazlar Komisyonuna bırakıl­dı. Eğer Türkiye, bir savaşa girerse boğazlar üzerinde istediği gibi davranma hakkına sahip olacaktı.
-Türkiye’de yaşayan azınlıklar Türk vatandaşı sayılacak, kanun ve hukuk önünde Türk vatandaşları ile eşit haklara sahip olacaklardı.
-Türkiye’de yaşayan Rumlarla Yunanistan’daki Türkler karşılıklı olarak yer değiştireceklerdi. Fakat Ba­tı Trakya’daki Türklerle İstanbul’daki Rumlar bu değişimin dışında tutulacaktı.

Lozan Barış Antlaşması ile ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız. 
Savaş tazminatını kim ödedi?
Cevap: Yunanistan. 
Adalar nasıl paylaşıldı?
Cevap: Gökçeada , Bozcaada Türkiye'ye , Ege Adaları Yunanistana
Boğazlar konusu nasıl çözüldü?
Cevap: Boğazların her iki yakasının askerlerden arındırılmasına ve boğazlardan ticaret gemilerinin geçişine izin verildi.
Lozan’da Misak-ı Millî dışında kalan yerler neresidir?
Cevap: Musul ve Kerkük.

Soru/yorum
Boğazları uluslararası bir komisyonun yönetecek olması hangi egemenlik hakkımızı ihlal etmektedir? Görüşlerinizi söyleyiniz.
Cevap: Boğazlar üzerindeki egemenlik hakkımızı ihlal etmektedir.

Lozan Barış Antlaşması’nın Önemi
Lozan Barış Antlaşması, Türk milletinin Birinci Dünya Savaşı’ndan beri devam eden kurtuluş müca­delesini siyasi zaferle sonuçlandıran bir antlaşma oldu. Atatürk’ün; “Tarihte benzeri görülmemiş bir si­yasi zaferdir.” dediği bu antlaşmayla İtilaf Devletleri, yeni Türk devletinin varlığını kabul etti ve bağım­sızlığını tanıdı. Uzun zamandan beri sömürgeleştirilmek istenen Türkiye, bu antlaşma ile büyük devlet­lerin emellerinin gerçekleşmeyeceğini en iyi şekilde göstermiş oldu.
Lozan Barış Antlaşması’nın TBMM’de onaylanmasından sonra işgal güçlerinin İstanbul’daki son kuv­vetleri de ülkemizden ayrıldı. Böylece Türk milleti bağımsız bir devlet olduğunu ve Türklerin bağımsızlı­ğına ne kadar düşkün olduğunu tüm dünyaya ispat etmiş oldu.

Soru/yorum
Hâlen yürürlükte olan Lozan Barış Antlaşması, 2023 yılında 100. yılını dolduracaktır. Bu antlaşmanın bu kadar süre yürürlükte kalması onun nasıl bir antlaşma olduğunu gösterir?
Cevap: Alınan kararların kalıcı ve uluslararası geçerliliğini gösterir. 


3.7. MİLli MÜCADELE’NİN SANATA ETKİSİ
Millî Mücadele Dönemi’nde meydana gelen olaylar birçok sanatçımıza esin kaynağı olmuştur. Savaş yıllarında ve daha sonraki zamanlarda Kurtuluş Savaşı’nı anlatan sayısız eser meydana getirilmiştir. Ro­man, hikâye, şiir, resim, heykel, tiyatro ve sinema alanında yüzlerce eser bu büyük mücadeleyi konu edinmiştir. Türk milletinin Millî Mücadele sırasında gösterdiği vatan sevgisi böylece ölümsüzleştirilmiştir.
Millî Mücadele Dönemi diğer sanat alanlarında olduğu gibi edebiyat eserlerine de konu olmuştur.

Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi durdu.
Bıraksalar ince, uzun bacaklarının üzerinde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı.
Şair: Nâzım Hikmet
Mustafa Kemal Atatürk, Nesa Yayınları, s. 136.

Şair, Mustafa Kemal’in ruh hâlini hangi duygular içinde anlatmıştır?
Cevap: Şair Nazım Hikmet Kurtuluş Savavaşı’ndaki Mustafa Kemal’in ne kadar heyecanlı, güçlü ve azimli olduğunu anlatmaktadır. 

İbrahim Çallı, Atatürk’ün isteği üzerine Etnoğrafya Müzesi’nde bir sergi açar. Bu sergide yer alan “Zeybekler” tablosunu gören Ata­türk, Çallı’ya döner ve “Biz Kurtu­luş Savaşı’nda yemeye ekmek bulamıyorduk, senin resmindeki atlar nasıl semirmiş böyle?” diye sorar. Usta ressam malzemelerini alır ve tablosundaki atı bir deri bir kemik hâle getirir.
Internet haberi

Soru/yorum 
Atatürk ressamı neden eleştirmiştir? Sizce sanatçı gerçekleri i mi yansıtmalıdır? Yorumlayınız.
Cevap: Milli Mücadele’de yaşanan süreç atlarla ve insanlarla tasvir edilirken Mustafa Kemal de bu resmi görür ve ressama biz yemeğe ekmek bulamıyorduk, atların hepsi semirmiş, diyerek eleştirmiştir. Bu eleştiri de Anadolu’da kıtlık, yokluk ve sefaletin savaş zamanında ne derece büyük olduğunu gösteren bir eleştiri olmuştur. Milli Mücadele kolay kazanılan bir zafer değildir. 



Yukarıdaki farklı illerde Türk sanatçıları tarafından yapılan anıtları inceleyiniz. Millî Mücadele’deki vatan sevgisi ve bağımsızlık düşüncesinin sanatçıları nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi söyleyiniz.
Cevap: Milli Mücadele’deki vatan sevgisi ve bağımsızlık düşüncesi sanatları resim, şarkı, şiir, roman, hikaye, anı alanlarında oldukça etkilemiş ve bu alanlarda önemli eserler verilmesinde etkili olmuştur. Heykel, mimari alanında da Milli Mücadele’nin sanata olan etkileri bilinmekte ve günümüzde de bu etki sürdürülmeye devam etmektedir. Milli Mücadele ruhu ölmeyen bir ruhtur. 

A. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Doğu Cephesi’nde Ermenilerle yapılan mücadele nasıl sonuçlanmıştır? Açıklayınız.
Cevap: Doğu Cephesi’nde Kazım Karabekir Paşa’nın kazandığı zafer askeri olarak bir başarıdır. Ardından siyasi olarak da bir başarı getirmiş ve Gümrü Antlaşması‘nın yapılmasıyla doğu illerinin güvencesi sağlanmıştır. Doğu Cephesi’ndeki amansız mücadele zaferle sonuçlanınca buradaki askerler batı ve güney cephelerine sevk edilerek mücadelenin kararlılıkla devam etmesi sağlanmıştır. 

2. Mehmet Akif’in yazdığı İstiklâl Marşı, Kurtuluş Savaşı’nın zorluklarını ve yapılan mücadelenin büyüklüğünü nasıl anlatmaktadır? Açıklayınız. 
Cevap: İstiklal Harbi döneminin zorluklarını ile Türk milletinin bağımsızlık destanını anlatmasının yanında Hakk’a, yurda ve dine bağlılığı dile getirir. 

3. Batı Cephesi’nde Yunanlara karşı kazanılan ilk büyük savaşın adı nedir? Bu savaşın sonuçlarını belirtiniz.
Cevap: Batı Cephesi’nde Yunanlara karşı kazanılan ilk büyük savaşın adı Birinci İnönü Zaferi olarak tarihe geçmiştir. Bu savaş sonucunda Yunanlılar önemli bir hezimete uğrayarak farklı bir hat üzerine çekilmiştir. Ardından Ekişehir-Kütahya-Afyon hattı üzerinden geri çekilmeler de olarak Yunanlara karşı galip gelinmiş ve Milli Mücadele dönemi zaferle sonuçlanmıştır. 

4. Tekâlif-i Milliye kararlarının alınmasının sebepleri nelerdir? Açıklayınız. 
Cevap: Tekalifi Milliye kararlarının alınmasının sebepleri cephane haricinde orduda önemli eksikliklerin olmasıdır. Bu eksiklikler asker erzağı ve kıyafeti olarak gündeme gelmiştir. Ayrıca sevk araçlarının yetersizliği ve asker sayısının azlığı da binek olmayan hayvanların orduya verilmesinde ve askerde yakını olmayanların askere alınmasında sorumluluk kararları uygulanmaya devam etmiştir. Böylece zafer kazanılması mümkün hale gelmiştir. 

B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan noktalı yerlere yukarıda verilen kelimelerden uygun olanları yazınız. 
Kazım Karabekir Paşa, Maraş, Antep, Londra Konferansı, Başkomutanlık Meydan Savaşı, Ateşten Gömlek, kapitülasyonlar.
1. Doğu Cephesi’nde BMM’ye bağlı ordunun komutanı Kazım Karabekir Paşa dır.
2. Güney Cephesi’nde Maraş, Antep ve Urfa halkı Fransızlara karşı mücadele etmişlerdir.
3. Birinci İnönü Zaferi’nden sonra İtilaf Devletleri, Sevr Antlaşmasının bazı maddelerini değiştirerek Türk tarafına kabul ettirmek için Londra Konferansı’nı düzenledi.
4. Mustafa Kemal’in yönettiği ve 30 Ağustos 1922 tarihinde yapılan savaş Başkomutanlık Meydan Savaşı’dır.
5. Halide Edip Adıvar’ın Kurtuluş Savaşı’nı konu alan edebiyat eserinin adı Ateşten Gömlek‘tir.

6. Lozan Barış Antlaşması’nda ekonomik bağımsızlığımızı sınırlayan kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır. 

C. Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların başına ‘D ”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.
1. (D) Doğu Cephesi’nde Ermenilerle yapılan mücadele, Gümrü Barış Antlaşması ile son bulmuştur.
2. (Y) Birinci İnönü Zaferi’nden sonra Mustafa Kemal, İsmet İnönü’ye çektiği telgrafta “Siz orada sadece düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.” demiştir.
3. (Y) Mustafa Kemal’in Meclisin yetkilerini kullanarak yayımladığı kararlara Takrir-i Sükûn Kanunu denilmiştir.
4. (D) Birinci İnönü Savaşı’ndan sonra Sovyetlerle Moskova Antlaşması imzalandı.
5. (D) İstanbul ve Doğu Trakya’yı savaşmadan kazanmamızı sağlayan Mudanya Ateşkes Antlaşmasıdır.

6. (Y) Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni kazandığı için Mustafa Kemal’e “mareşal” rütbesi ile “gazi” unvanı verilmiştir. 

Ç. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan cevaplayınız.
1. Eskişehir – Kütahya Savaşları sonucunda Türk ordusu Sakarya Irmağı’nın doğusuna çekildi. Mecliste, Mustafa Kemal’e inananlar onun ordunun başına geçmesini istiyorlardı. TBMM, 5 Ağustos 1921 ’de Mustafa Kemal’e hem başkomutanlık görevinin verilmesini hem de Meclisin tüm yetkilerini kullanmasını kabul etmişti. Mustafa Kemal, bu yetkileri kullanarak ordunun eksiklerini giderdi. Sakarya’da başlayan savaşta Yunanlar ağır bir yenilgi aldılar.Bu bilgilere dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Düzenli ordunun kurulması için hazırlıklara başlanmıştır.
B) Sakarya Meydan Savaşı öncesi ordunun gereksinimleri karşılanmıştır.
C) Türk ordusu savaşta başarılı olmuştur.
D) Meclisteki milletvekilleri güvendikleri Mustafa Kemal’i desteklemişlerdir.
Cevap: A

2. Birinci İnönü Savaşı sonunda Sovyetler Birliği ile TBMM arasında sınırları belirleyen ve dostane ilişkiler kuran bir antlaşma imzalandı. Sakarya Zaferi’nden sonra da Türkiye – Suriye sınırını çizen ve Fransızların işgal ettikleri yerlerden çekilmesini öngören Ankara Antlaşması imzalandı.Kurtuluş Savaşı’na ilişkin bu bilgilere göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Askerî başarıları diplomatik başarılar izlemiştir.
B) Ulusal mücadelenin haklılığı, Batılı devletler tarafından kabul edilmiştir.
C) Anadolu’daki tüm işgaller sona ermiştir.
D) İngilizler, Yunanlara verdikleri desteği geri çekmiştir.

Cevap: A  

3. I. Birinci İnönü Zaferi sonrasında Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması,II. Sakarya Meydan Savaşı sonrasında Fransa ile Ankara Antlaşması,İli. Büyük Taarruz sonrasında İngiliz, Fransız ve İtalyanlar ile Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır.Bu bilgilere dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) TBMM’nin siyasi kazanımlarında askerî başarıların rolü vardır.
B) TBMM, bir güç olarak kabul edilmemiştir.
C) TBMM Hükûmeti’nin askerî başarıları yenilen devletlerce tanınmamıştır.
D) TBMM Hükümeti içeride ve dışarıda siyasal güç kaybına uğramıştır.
Cevap: A 

4- I. İnönü Savaşı’ndan sonra işgalciler Sevr Antlaşması bazı maddelerini biraz daha yumuşatarak kabul ettirmek üzere Ankara Hükümetini Londra Konferansı’na davet ettiler. Yapılan görüşmelerde Ankara Hükümeti istenen tavizleri vermedi. Bunun üzerine konferans bir sonuç almamadan dağıldı.Bu bilgiler göz önüne alındığında Ankara Hükümetinin Londra Konferansı’nda taviz vermediği konu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hukuksal alanda tanınma
B) Savaş
C) Ekonomi
D) Bağımsızlık
Cevap: D  

5. Türk ordusunun Yunanlara karşı kazandığını II. İnönü Savaşı’ndan sonra Fransa, TBMM Hükümetiyle barış görüşmelerine hazırlanırken, Kütahya-Eskişehir Savaşı’nda Türk Ordusu’nun geri çekilmesi üzerine Barış görüşlerini bir süre ertelemeye karar vermiştir.Bu durum Fransa’nın tutumu hakkında aşağıdaki yargılardan hangisini doğrular?A) Gelişmelere göre politika değiştirdiğini
B) Kararsız bir politika takip ettiğini
C) Türk tarafının gücünü kabul ettiğini
D) İstanbul Hükûmeti’ne destek verdiğini
Cevap: A 

6- Millf Mücadele Dönemi’nde savaş ortamında Maarif Kongresi’nin toplanması aşağıdakilerden hangisine önem verildiğini gösterir?
A) Ülke ekonomisine
B) Ülkenin bağımsızlığına
C) Askerî alanda gelişmeye
D) Eğitime
Cevap: D

7- 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşmasının ardından yurdumuzu işgale başlayan Fransa, 1921 yılında yapılan Sakarya Savaşı’ndan sonra işgalci politikasından vazgeçmiş ve yurdumuzu terk etmeye başlamıştır.Bu politikanın değişmesine sebep olan 1918 ile 1921 arasındaki gelişme aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fransa’nın bölgedeki gücünün azalması
B) Türkiye’nin askeri ve politik gücünün artması
C) Sovyet Rusya’nın yayılmacı politikaları
D) Türk-Amerikan yakınlaşması
Cevap: B 

8- 12 Mart 1921 tarihinde işgalci devletler tarafından yapılan Londra Konferansı’na İstanbul Hükümeti ve TBMM Hükümeti birlikte çağrılırken, 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya’da yapılan ateşkes görüşmelerine sadece TBMM Hükümeti çağrılmıştır.Yukarıdaki bilgiler dikkate alındığında sözü edilen durum için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) İstanbul Hükümeti görüşmelerden çekildiğini bildirmiştir.
B) TBMM Hükûmeti’nin gücü artmıştır.
C) İşgalci güçler Sevr Antlaşması’nı uygulamaktan vazgeçmiştir.
D) TBMM Hükümeti, halkın desteğini kaybetmiştir.
Cevap: B

9. Lozan Barış Antlaşması görüşmelerine katılacak heyetten Mustafa Kemal aşağıdaki hangi konularda kesinlikle taviz verilmemesini istemiştir?
A) Sınırlar
B) Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar
C) Boğazlar
D) Musul ve Kerkük
Cevap: B 

10. Aşağıdakilerden hangisi, “Her askerî başarı beraberinde siyasi başarıyı da getirir.” yargısına uygun düşmeyen bir gelişmedir?
A) Sakarya Meydan Muharebesinin kazanılmasından sonra Fransa ile Ankara Antlaş- ması’nın imzalanması
B) Büyük Taarruz Zaferi’nden sonra Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması
C) I. İnönü Savaşı’nın kazanılmasından sonra Londra Konferansının düzenlenmesi.
D) Mudanya Ateşkes Antlaşmasında kabul edilen kararların Lozan Barış Antlaşması’nda onaylanması

Cevap: D 
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

6. ÜNİTE: ELEKTROSTATİK