DERSHANE

Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

İNGİLİZCE 7. SINIF ÜNİTE 7

SAYFA - 84
expectation(ekspekşın):beklenti
prediction(pıredikşın):tahmin 
I hope I will have an excellent future:Umarım mükemmel bir geleceğim olur.
a peaceful countryside:huzurlu bir kırsal
I believe:inanıyorum
i believe you:sana inanıyorum
i believe that : buna inanıyorum
receive : almak
I will receive a scholarship :  Burs alacağım
I will probably :Muhtemelen yapacağım
i will probably go : muhtemelen gideceğim
I guess : sanırım
i guess so : sanırım öyle

SAYFA - 85
highlighted words :  vurgulanan kelimeler
suppose : varsaymak
supposed : sözde
supposedly : güya
supposed to : olması gereken
extremely : son derece , fazlasıyla
extremely important : son derece önemli
extremely wicked : son derece kötü
extremely likely : son derece muhtemel
a job that you do during your working life :çalışma hayatınız boyunca yaptığınız bir iş
to get something : bir şey almak için
to get something back : bir şeyi geri almak için
to get something done : bir şeyi yaptırmak
to get something by making an effort : çaba sarf ederek bir şeyler elde etmek
calm : sakin
calm down : sakin ol
calmly : sakince
calmness : dinginlik
to think that something is true or possible : bir şeyin doğru ya da mümkün olduğunu düşünmek
something is likely to happen : bir şey olması muhtemel

SAYFA - 86
I train three times : Ben üç kere çalışıyorum
circle : daire , daire içine almak
overseas : denizaşırı
overseas student :yurtdışı öğrenci 
overseas warehouse : yurtdışı depo
overseas market : yurtdışı pazar
well-known :tanınmış
I want to be a well-known bass guitarist in the future. :Ben tanınmış bir bas gitaristi olmak istiyorum
well-known people : tanınmış insanlar
well-known brands : tanınmış markalar
well-known member : tanınmış üye
I will start our own band.:Kendi grubumuza başlayacağım.
our band :  grubumuz
kitten : kedi yavrusu
I really enjoy looking after them : Onlara bakmaktan gerçekten zevk alıyorum
animal protector : hayvan koruyucusu
provide : sağlamak
provide for : sağlamak
provide us : bize sağlamak
provided : sağlanan
provides : sağlar
providing : sağlama
provision : hüküm
may : belki

SAYFA - 87
Reason : neden , sebep
Whose sentences could these be?:Bunlar kimin cümlesi olabilir?
Whose : kimin
about your life in ten years’ time : hayatınızın 10 yılı ile ilgili 
Any other things : başka şeyler

SAYFA - 88
precaution : önlem
precautionary : tedbirli
stay at home : evde kal

SAYFA - 89
Run my own business : Kendi işimi yönetmek
village : köy
villager : köylü
Be retired : Emekli ol
he will go to university and travel in his 20s : üniversiteye gidip 20'li yaşlarında seyahat edecek

SAYFA - 90 
Think about what you will/won’t do in ffty years : Elli yılda ne yapıp yapmayacağınızı düşünün.
what will education be like without feelings? : Eğitim duygu olmadan nasıl olacak?
we won’t waste time in trafc.: trafikte zaman kaybetmeyeceğiz.
but of course, it will be very expensive : ama elbette, çok pahalı olacak.
get on your car and fly : arabanı kullan ve uç
they will probably come : Muhtemelen gelecekler.
Dream about fying cars : Uçan arabaları hayal et.
easier : Daha kolay
easier than : daha kolay
easier to : daha kolay
easierst : en kolay
Some engineers are working on fying cars : Bazı mühendisler araba uçan üzerinde çalışıyor
stuck on you : sana takılı kaldım
stuck : sıkışmış
stuck in : sıkışmış
stuck up : sıkışmış
Going on Holidays in Space : Uzayda Tatillere Çıkmak (gitmek)
Some companies are planning to open hotels in space : Bazı şirketler uzayda otel açmayı planlıyor
priceless : paha biçilemez
price : fiyat

SAYFA - 91
widespread : yaygın
widespread use : yaygın kullanım
widespread adoption : yaygın kullanım
widespread flooding : yaygın sel
Even students : hatta öğrenciler
surprise you most : seni en çok şaşırttı
will defnitely happen : kesinlikle olacak
will be the greatest improvement : en büyük gelişme olacak
won’t happen : olmayacak
Which of the predictions do you think : Sizce tahminlerden hangisi
topic : konu
worse : daha kötü
worse than : daha kötü
worse still : daha kötüsü
worse off : daha kötüsü
worsen : kötüleşebilir
worsening : kötüleşen
worsened : kötüleşti
self-driving car : kendi kendini süren araba
robot maids : robot hizmetçiler
chips in our brains : beyinlerimizdeki çipler
food pills : yemek hapları

SAYFA - 92
transportation : taşımacılık
transportation fee : ulaşım ücreti
transportation cost : taşıma ücreti
transportation costs : ulaşım maliyetleri

SAYFA - 93
Do you think it will happen : Bunun olacağını düşünüyor musunuz
Definitely : kesinlikle
any more : daha fazla
any more than : daha fazla
any more questions : başka soru
any more question : başka sorunuz
any more pics . daha fazla fotoğraf var mı
People won’t be able to find jobs because of robots : İnsanlar robotlar yüzünden iş bulamayacak
People will not be able to tell a lie : İnsanlar yalan söyleyemezler
trick : hile
People will use brain chips to record all their lives : İnsanlar tüm yaşamlarını kaydetmek için beyin çiplerini kullanacaklar.
alien : uzaylı , yaratık
contact : temas
contact us : bizimle iletişime geçin
contact person : ilgili kişi
Hundreds of animal species will lose their habitats: Yüzlerce hayvan türü yaşam alanlarını kaybedecek.
Present it to the class : Onu sınıfa sunun.
decide : karar vermek , belirlemek





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

6. ÜNİTE: ELEKTROSTATİK