DERSHANE

Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

İNGİLİZCE ÜNİTE 2

UNIT 2

SAYFA - 24-25
Jogging (coging) : koşu (doğa)
outdoor (outdor): açık hava sporları
indoor (indor): kapalı alan sporları
volleybol court (valibal kort): voleybol sahası
Both (both) : her ikisi
properly (pıroperli): uygun şekilde
do (du ) : yapmak
hiking (hayking) : dağ ve doğa yürüyüşü (günübirlik)
treking(tıreking): yürüyüş (zorlu ve uzun)
archery (arşeri) : okçuluk
skiing (sıking ) : kayak
find ( find):bulmak
interesting( interesting ):ilginç
boring( boring ):sıkıcı
friend( firend ):arkadaş
own( ovn ):kendi
Which(viç  ):hangi
Where ( ver ):nerde
What (vat ):ne
Where is she? (ver is şi ):o (kız ) nerede ?
What is she doing?( ):O (kız) ne yapıyor ?
her (hör) : onun (bayan)
bag (beg) :çanta
What does she have in her bag?( ):kızın çantasında ne var ?
How (hav):nasıl ?
How does she feel?( ):
Match(meç ):karşilaştırma
team(tim ):ekip , tim
hand(hend ):el
ball( bal):top
snowy ( sınovi):karlı
surface(sörfeys ): yüzey
need ( nid):ihtiyacı olmak
backpack(bekpek ): sırt çantası
stick(sitik ):çubuk
whıte(vayt):beyaz
special (sipeşıl ):özel
suit( süit):takım elbise
belt.(belt ):kemer
just(cast ):sadece
swimsuit.(sıvimsüit ):dalgiç elbisesi

SAYFA - 26
there(der):vardır
town(tavn):kasaba
who(hu):kim
join(coin):katılmak , bağlanmak
how can I help you : nasıl yardımcı olabilirim
rose(roz):gül
we(vi):biz
your(yor):siz
they(dey):onlar
sure(şur):tabi , kesinlikle
healty(hilti):sağlıklı
best(best):en iyi
what about you:ne düşünüyorsun (bir konu hakkında)
these(diiz):bunlar
this(dis):bu
school's team:okulun takımı
schools team:okullar takımı
write(rayt):yazı

SAYFA - 27
attendant(ettendınt):görevlisi
fill(fil):doldurmak
application(eplikeyşın):uygulama
form(form):form(belge)
poster(postır):resimli afiş
exiting(ekzayting):çıkarken
other(odır).diğer
proffesional climber(pırofeşınıl kılimbır):profesyonel dağcı
for(for):için
information(informeyşın):bilgi , malumat
ınfo(info):bilgi
desk(desk):sıra

SAYFA - 28
tick(tik):işaret (onay işatreti)
most(most):çok daha fazla
ıca skating(ays sıkeyting):buz pateni
roller-skating(rollır skeyting):kaykay yapmak
again(egeyn):tekrar
correct(korrekt):doğru
place(pleys):yer
more than once(mor den vans):birden fazla

SAYFA - 29
word(vörd):kelime
helmet(helmıt):kask
knee pads(kıni peds):diz koruyucu
arrow(arov):ok
bow(bov):yay
net (net):file
trainers(tıreynırs):antreman ayakkabıları
safety items(safeti items):güvenlik eşyaları
chart(kart):kart

SAYFA - 30
opponent( oppınınt ):karşı taraf
beat(biit):yenmek
tour( tur  ):tur
Youth (yot   ):gençlik
completely( kımplitili  ):tamamen
sight (sayt):görme
single(  singıl ):tek
Paralympic ( paralimpik ): engelli  sporcuların katıldığı çok sporlu etkinliktir.
achieve( eşivi  ):başarmak
tournament( turnımıt   ):turnuva
represent( riprisınt  ):temsil etmek
spectator(sipektitır  ):seyirci
applauded( epliyudıd  ):alkışladı
top ( tap  ):üst

SAYFA - 31
wrestler(retlır   ):güreşçi
woman(vumın   ):Kadın
food( fud  ):Gıda
diet( dayt  ):diyet
ambitious(  embişıns ):hırslı
refer( rifır ):başvurmak

SAYFA - 32
perfect(perfekt):mükemmel
get ready(get redi):hazırlanmak
bed(bed):yatak
go to bed(go tu bed):yatağa gitmek
hungry(hangiri):aç , acıkmış
evening(ivining):akşam
fun(fan):eğlenceli
saturday(saturdey):cumartesi
morning(morning):sabah
get up early(get ap örli):erken kalkmak
After(aftır):sonra
I have breakfast with my family:ailem ile kahvaltı yaptım
dress(dıres):elbise
dresssed(dıresıd):giyinmiş
I get dressed:ben giyindim
back(bek):arka , sırt
noon(nuun):öğlen vakti
lunch(lanc):öğle yemeği
shopping(şoping):alışveriş
mum(mam):anne , anneciğim
usually(yuşili):genellikle
computer(komyitur):bilgisayar
little (lidıl):küçük , ufak
stay up (sıtey ap):uyanık kalmak 
tired(tayrıd):yorgun olmak
end(end):son
late (leyt):geç kalmak

SAYFA - 33
hurdle (hardıl):engel
distance(distens):mesafe
Eat a lot of sweets : Çok tatlı ye
Warm up : Isınmak
properly : uygun şekilde
Warm up properly:Düzgün ısınmak
Where do you do athletics : Atletizm nerede yapılır
on your own:kendi başına
on your own way:kendi yolunda
on your own now : şimdi kendi başına
Decide : karar vermek
stick it on : devam et.
imaginary : hayali
cardboard : karton
understand speech :  konuşmayı anlamak
frequency (fıikuensi):sıklık
adverb(edvörb) : zarf
on frequency adverbs : sıklık zarflarında
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

6. ÜNİTE: ELEKTROSTATİK