DERSHANE

Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

ÜNİTE 4 BİLİM,- TEKNOLOJİ VE TOPLUM

1. KİL TABLETLERDEN AKILLI TABLETLERE-126

SORU :Tarihte kullanılan ilk yazı
CEVAP :MÖ 3200’lerde Mezopotamya’da yaşayan Sümerlere ait çivi yazısıdır
SORU :Mısırlılar resimleri simgeleştirerek ne tür bir yazı türünü kullanmaya başlamışlardır. 
CEVAP :Hiyeroglif denilen yeni yazı
SORU :Resim yazısı olarak da bilinen bu yazı nasıldı
CEVAP :700’den fazla işaretten oluşmaktadır.
SORU :Günümüzde kullanılan yazı sistemlerinin oluşmasında hangi devletin büyük rolü vardır. 
CEVAP :Fenikelilerin
SORU :Sümerler yazı sistemini geliştirerek hangi alfabeyi oluşturmuşlardır.
CEVAP :sembollere dayanan Fenike alfabesini
SORU :Latin alfabesi de dâhil günümüzde kullanılan birçok alfabe hangi alfabeye dayanmaktadır.
CEVAP :Fenike alfabesine
SORU :Yunanlılar Fenike alfabesine ünlü harfleri de ilave ederek neyi oluşturmuşlardır.
CEVAP : bugünkü yazı sisteminin temelini
SORU :Yunanlıların geliştirdiği 26 harfli alfabeyi Romalılar sonraki yüzyıllarda hangi alfabeye dönüştürmüşlerdir.
CEVAP :Latin alfabesine

Yazının gelişimiyle üzerine yazı yazılan materyaller de değişmiştir. İnsanlar tarih boyunca bilgiyi kaydetmek ve aktarmak için çok çeşitli araçlar kullanmışlardır.
SORU :Tarihte bilinen ilk kitap örneği nedir
CEVAP :kil tabletler
SORU : Bu tabletler nasıl yapılırdı. 
CEVAP :kil hamurunun üzerine çiviye benzer kamışlarla yazı yazıldıktan sonra bunların güneşte veya fırında kurutulması ile
SORU :Kil tabletlerin  kullanımı neden zordu.
CEVAP :hazırlanmasının uzun süre alması ve ağırlığı nedeniyle


Tarihin İlk Kütüphanesi Ninova

SORU :Mezopotamya’da öğrenciler hangi metinlerden faydalanıyorlardı. 
CEVAP :kil tabletlere yazılı
SORU : varlıklı ailelerin evinde özel bölümler vardı BU BÖLÜMLERDE NE SAKLANIRDI
CEVAP :kil tabletlerden oluşan önemli ticari belgeler
SORU :Asur Kralı Asurbanipal’ın (Asurbanıpal) (MÖ 669- 629) başkent Ninova’daki sarayının kütüphanesinde ne kadar tablet bulunuyordu.
CEVAP :20.000’den fazla
SORU :Bunlar nasıl elde edilmişti.
CEVAP :kralın emriyle mabetlerde, okullarda ve evlerde bulunan dinî, ilmî, edebî metinlerin kopyalanması yoluyla
SORU :Bu tabletlerin arasında  neler vardı
CEVAP :az sayıda resmî belge  Çoğunluğu tıp, astronomi ve edebiyat gibi bilimsel çalışmalar
SORU :Eski Mısırlılar yazı yazmak için neyi icat ettiler
CEVAP :papirüs kağıdını
OKU :Nil Nehri kıyılarında yetişen papirüs bitkisini iğneye benzeyen bir aletle şeritler hâlinde soyuyorlar, sonra da bu şeritleri bir kalıpta dikey ve yatay olarak hasır örer gibi yapıştırıyorlardı. Kuruyan kalıplar fildişi ile parlatılıp satışa sunuluyordu.
SORU :Papirüsler katlandığında kırıldığından nasıl saklanabiliyordu.
CEVAP :üst üste istiflenerek

İskenderiye Kütüphanesi 
SORU :Mısır’da kurulan İskenderiye Kütüphanesinde çoğunluğu papirüs kâğıdından hazırlanmış yaklaşık kaç kitap bulunuyordu.
CEVAP :900 bin
SORU : bu kütüphanenin dünyanın çeşitli yerlerinden toplanan hayvan ve bitkilerin sergilendiği neyi vardı. 
CEVAP : özel bir bahçesi, rasathanesi, sergi salonu ve sanat galerisi
SORU :Burada derslere devam eden öğrencilerin sayısının ne kadar olduğu  kaydedilmiştir.
CEVAP :14 bini aştığı
SORU :Roma İmparatoru Sezar’ın Mısır’ı işgali sırasında kütüphanenin akıbeti ne oldu
CEVAP :tamamen yanmıştır.
SORU :Anadolu’da kurulan Bergama Krallığı, Mısır ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle papirüs alamayınca yazı yazabilecek yeni bir materyal aramaya başladı. Ustaların çalışmaları sonucu koyun ve keçi derileri önce suda yumuşatılıp kireç ve kül ile temizleniyor daha sonra zımparalanarak inceltilip parlatılıyordu. Böylece papirüsten çok daha kullanışlı, katlanıp kitap hâline getirilebilen neyi icat ettiler.
CEVAP :parşömen kâğıdını

Bergama Kütüphanesi 
SORU :Kurulduğu dönemde İskenderiye Kütüphanesi ile kıyaslanabilecek kadar büyük olan Bergama Kütüphanesinde ne kadar kitap bulunuyordu. 
CEVAP :200 bin rulodan fazla
SORU :Bu iki kütüphane arasında kitap toplama konusunda yaşanan rekabetin kitap fiyatlarını arttırdığı, bunun sonucunda sahte kitapların ortaya çıktığı söylenmektedir. Ancak bu rekabetin olumlu bir sonucu da nedir
CEVAP :parşömen kâğıdının ortaya çıkmış olmasıdır.
SORU :Daha sonra bu rekabetin sona erdiği ve yakılan İskenderiye Kütüphanesine destek için çok sayıda kitabın Bergama’dan İskenderiye’ye gönderildiği anlaşılmaktadır. Bergama kütüphanesinde görevli olanlar aynı zamanda ne gibi çalışmalar da yapıyorlardı.
CEVAP :bilimsel
SORU :Batıda insanlar bilgiyi aktarabilmek için çeşitli yollar ararken doğuda Çinliler yaklaşık kaç yıl önce günümüzde kullandığımız kâğıdı çoktan keşfetmişlerdir. 
CEVAP :2000
SORU :Kâğıt yapımının ilk aşamasında dut ağacının kabukları suda bekletilip tahta bir tokmakla dövülerek hamur hâline getirilmiştir. Daha sonra bu hamur düz bir yüzey üzerine dökülerek kurutulmuştur. Kaçıncı yüzyıldan itibaren Müslümanlar kâğıt yapımını Çinlilerden öğrenerek kullanmaya başlamışlardır. 

CEVAP :VIII.
SORU : Avrupalılar kâğıt yapımını Müslümanlardan nasıl öğrenmişlerdir.
CEVAP :XI. yüzyılda meydana gelen Haçlı Seferleri ile
SORU :Matbaanın icadı neyi arttırmıştır.

CEVAP :kağıda olan gereksinimi
SORU : kağıdın üretiminin pahalı olması bilginin yayılmasını etkisi nasıl oldu
CEVAP :Güçleştirmiştir
SORU :  XVIII. yüzyılda yaban arılarının yaptıkları kovandan esinlenen bilim insanları, günümüzde kullandığımız kâğıt teknolojisini icat etmişlerdir. Bunun için ağaç kütüklerini hamur hâline getirip kimyasallar ile karıştırarak kâğıt yapmışlardır. Bu gelişimin katkısı ne olmuştur

CEVAP :kâğıt ucuzlamış, dolayısıyla kitabın maliyetinin düşmesiyle bilginin yayılması hızlanmıştır.


2. BİLİMİN ÖNCÜLERİ - 134
SORU :Günümüzde ulaşılan bilim ve medeniyet seviyesine birçok milletin katkısı vardır. Mezopotamya, Anadolu, Mısır, Çin, Hindistan ve Yunan uygarlıkları bilimin ilerlemesine önemli katkılar yapmışlardır. 
SORU : Orta Çağ Avrupası’nda hangi düşüncenin etkisiyle bilimsel ilerleme yavaşlamıştır. 
CEVAP :skolastik 
SORU : Buna karşın Doğu’da İslamiyet ile bilimsel çalışmalar ne durumdaydı ?
CEVAP :“Altın Çağ”ını yaşamaktadır.
SORU :İlk emri “oku” olan Kur’an-ı Kerim’in akla, düşünmeye ve bilgiye verdiği önemi kavrayan Türk-İslam bilim insanları neyin öncüsü olmuşlardır.

CEVAP :bilimsel gelişmelerin
SORU :Bu dönemde öncelikle eski medeniyetlerden kalan diğer dillerdeki bilimsel kaynaklarla ilgili ne yapılmıştır ?
CEVAP :Arapça’ya tercüme edilmiştir.
SORU :İlk adım niteliğindeki bu çalışmaların ardından elde ettikleri bilgileri değerlendirip yorumlayarak hangi alanda katkıda bulunmuşlardır.

CEVAP :bilim ve teknolojiye
SORU :İslam Devletlerinde bilim insanları kim tarafından desteklenmiştir.
CEVAP :devlet başkanları
SORU :Saraylarında bilimsel çalışmalar yapan bilim insanlarının fazlalığı ve saray kütüphanelerinin zenginliği o dönem yöneticileri ne anlama geliyordu


CEVAP :gurur kaynağıydı
SORU :Hatta devlet adamları  kazandıkları savaştan sonra cizye almak yerine  ne talebinde blunmuşlardır 
CEVAP :kitap 
SORU :Uzun yıllar batılı bilim insanlarının icat ettiği sanılan bazı buluşlar ile günlük hayatta kullanılan alet ve cihazlar yüzyıllar öncesinden kim tarafından icat edilmiştir.

CEVAP :Türk ve İslam bilginleri

HAREZMİ (780-850) Bize Sıfırı Tanıtan İnsan
Matematik, astronomi ve coğrafya bilginidir. 
► Matematik alanında yaptığı çalışmalarla “cebir” bilimini geliştirip sistemleştirmiş, matematiğin ayrı bir bilim dalı olarak var olmasını sağlamıştır. 
► Harezmi Hint sayı sisteminden faydalanarak ilk kez “0” (sıfır) rakamından bahsetmiştir. İki bilinmeyenli denklemlere çözüm yolunu bulmuş ve bilinmeyen işareti “x” simgesini matematik bilimine kazandırmıştır. 
► İlk kez sadece cebir matematiğini ele aldığı eseri 600 yıl boyunca Avrupa’da bu alanda temel eser olarak kullanılmıştır. 
► Alanında ilk olan bir astronomi kitabı hazırlamıştır. Kitapta Güneş’in, Ay’ın ve o devirde bilinen beş gezegenin hareketleri ile ilgili bilgiler vermiştir.
BİLİYOR MUSUNUZ? 
Harezmi çölde altı kişiyi iki gruba ayırır. Üç kişi kuzeye doğru giderek kutup yıldızının doğduğu zamanı, diğer üç kişi de güneye giderek kutup yıldızının battığı zamanı aynı anda tespit eder. Harezmi sonuçları karşılaştırarak meridyen dairesinin 1 derecelik açısını hatasız olarak hesaplamayı başarır.

ALİ KUŞÇU (1403-1474) 
Osmanlı’ya Astronomi ve Matematiği Sevdiren İnsan
► Babası, ünlü bilim ve devlet adamı olan Uluğ Bey’in kuşçusu olduğu için “Kuşçu” lakabıyla meşhur olmuştur. 
► Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu, Uluğ Bey’in rasathanesinde çalışmıştır. 
► Elçilik görevi ile geldiği İstanbul’da Fatih Sultan Mehmed ile tanışmıştır. 
► Fatih’in davetiyle İstanbul’a gelmiş ve bu yolculuğunda masraflarını karşılaması için Fatih tarafından kendisine günlük 1000 akçe verilmiştir. Bu durum Fatih Sultan Mehmed’in bilim insanlarına verdiği değeri göstermektedir. ► Günde 200 akçe verilerek Ayasofya Medresesi’ne başmüderris yapılmıştır. 
► Fatih Külliyesi’nde bir güneş saati yapmıştır. 
► İstanbul’un enlem ve boylam derecesini belirlemiştir.
BİLİYOR MUSUNUZ? 
Ali Kuşçu’nun Ay’ın şekillerini anlattığı kitabı Uluğ Bey tarafından çok beğenilmiştir. Bu kitap “Bir hükümdarı yerinden kaldıran kitap” unvanını almıştır. Çünkü Uluğ Bey’in çalışmalarına bu kitabın büyük katkısı olmuştur.

KÂTİP ÇELEBİ (1609-1657) 
Hayatını Kitaplara Adayan İlim İnsanı
► Asıl adı Mustafa’dır. “Kâtip Çelebi” ve “Hacı Halîfe” de denir. 
► Osmanlı sarayında görevli olan babasının yanında iyi bir eğitim almış ve devlet hizmetine girmiştir. 
► Hayatının büyük bölümünü ilmi çalışmalara ayırmıştır. Ona göre en büyük savaş kılıç ile değil ilim tahsil ederek cahilliğe karşı yapılan savaştır. 
► Babasından kalan küçük mirasın tamamını kitaplara yatıran Kâtip Çelebi, dönemindeki kitaplarının çoğunu okumuştur. 
► Binlerce kitaptan oluşan evindeki kütüphanenin saray kütüphanesinden sonra en büyük kütüphane olduğu söylenir. 
► Dünyanın her yerindeki coğrafyacılara mektuplar gönderip bilgiler toplayarak 3 yılda yazdığı “Cihannüma” Türkçe yazılan ilk coğrafya kitabıdır.
BİLİYOR MUSUNUZ? 
Kâtib Çelebi bazen kendini tamamen bir kitaba verir, her şeyi unutur, odasında güneşin doğmasına kadar mum yanar ve bundan hiç yorgunluk duymazdı.

İBN SİNA (980-1037) Tıbbın Üstadı
► Ünlü tıp bilimcisi ve filozoftur. 
► Küçük yaştan itibaren tıp ve eczacılık konusunda iyi bir eğitim almıştır. Daha on altı yaşında iken dönemindeki birçok doktor onun bilgisinden faydalanmıştır. ► Henüz on sekiz yaşındayken Samani hükümdarının hastalığını tedavi edince kendisine büyük hediyeler verilmek istenmiştir. O ise sadece sarayın kütüphanesinden faydalanmak istediğini söylemiştir. 
► Henüz mikroskop keşfedilmeden önce canlı mikroplardan bahsetmiştir. 
► ”Tıbbın Kanunu” isimli kitabı 500 yıl boyunca Avrupa’da tıp alanında başvuru kitabı olarak kullanılmıştır. 
► Tıp alanının yanında felsefe, astronomi, matematik, fizik, kimya gibi alanlarda da çalışmalar yapmıştır. 
BİLİYOR MUSUNUZ? 
İbn Sina ünlü bir dil alimi ile yaptığı münazara sırasında kendisinin dil konusunda yetersiz olduğunun söylenmesine çok üzülmüştür. Bunun üzerine üç yıl çalışan İbn Sina tekrar yapılan bir münazarada kendisini küçümseyen kişiye üstünlüğünü kabul ettirmiştir.

HAZİNİ (?-1155) Hassas Terazilerin Mucidi
► Kimya, fizik ve astronomi bilimlerindeki çalışmalarıyla ölçü ve tartı aletlerine yaptığı katkılarla tanınan bir bilim insanıdır. 
► Hazini, Newton’dan (Nivtın) 500 yıl önce “Her cismi yerkürenin merkezine doğru çeken bir gücün olduğunu” söylemiştir. 
► Roger Bacon’dan (Racır Beykın) yaklaşık yüz yıl önce Dünya’nın merkezine doğru yaklaştıkça suyun yoğunlaştığı fikrini ortaya atmıştır. 
► Bir cismin düşük yoğunluklu havada ağırlık kazandığını yoğun havada veya suda ise ağırlığının azaldığını keşfetmiştir. 
► İcat ettiği hassas terazi sayesinde metallerin ve taşların saf olup olmadıkları ve metallerin özgül ağırlıkları tespit edebilmiştir.
BİLİYOR MUSUNUZ? 
Abdurrahman El-Hazini çok sade giyinir, çok az yemek yerdi. Kendisine verilen mükâfatları kabul etmezdi. Selçuklu Sultanı Sencer’in gönderdiği bin dinarı geri çevirerek cebinde on dinarının olduğunu ve bu paranın kendisine üç yıl yeteceğini söylemiştir.

CEZERİ (1136-1206) 13. Yüzyılın Mekanik Dehası
► Mekanik mühendisliği konusunda çalışmalar yapan bir bilim insanıdır. 
► İlk robotu yapıp çalıştırdığı kabul edilmektedir. 
► “Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi” isimli ünlü eserinde 50’den fazla cihazın çizimini yapmıştır. 
► El-Cezeri’nin önemli mühendislik başarılarından biri de suyun akıntısı ile dönen ve aldığı suyu yukarıya taşıyan değirmenlerdir. 
► El-Cezeri su ile işleyen ve aralıksız çalışan bir flüt de tasarlamıştır. Dönüşümlü olarak iki depoya dökülen su, havayı flüte doğru itmekte ve ses meydana getirmekteydi. 
► Cezeri’nin diğer bir eseri de Diyarbakır Ulu Camii’nin ünlü güneş saatidir.
BİLİYOR MUSUNUZ? 
Artuklu hükümdarı abdest alırken hizmetçilerinin eline su dökmesinden hoşlanmıyordu. Bu yüzden Cezeri’den yardım istedi. Bunun üzerine hükümdara su döken tavus kuşu şeklinde bir robot yapmıştır.

FARABİ (870-950) Ünlü Filozof ve Öğretmen
► Farabi insanlık tarihinin en büyük filozoflarından biri kabul edilmiştir. 
► Bütün parasını kitaplara yatırmış, yolda gördüğü, hiç tanımadığı kervanlara para vererek belki bir yıl sonra gelecek belki de hiç gelmeyecek kitaplar sipariş etmiştir. 
► Kaleme aldığı 160 kadar eser hem Doğu hem Batı bilim dünyasında uzun yıllar temel eser olarak kabul edilmiştir. 
► Farabi “birinci öğretici” olarak adlandırılan Aristo’nun düşüncelerini geliştirerek “ikinci öğretici “unvanını almıştır. 
► Müzik ile de ilgilenen Farabi seslerin matematiksel ölçümünü yapmıştır. 
► Kemanın atası olarak bilinen “rebab” isimli müzik aletinin de mucididir.
BİLİYOR MUSUNUZ? 
İyi bir müzisyen olan Farabi başta ud ve kanun olmak üzere bazı müzik aletlerini çalıyordu. Ud çalmada o kadar kabiliyetliydi ki bir gün ud çaldığı bir mekânda insanları önce ağlatmış sonra güldürmüş ve en son hepsini uyutarak çıkıp gitmiştir

PİRİ REİS (1470-1553) Haritası ile Meşhur Denizci
► Osmanlı Devleti’nin en parlak döneminde yaşamış ünlü Türk denizcisi, haritacısı ve coğrafyacısıdır. 
► Ceylan derisi üzerine çizdiği Dünya haritasını 1517’de Yavuz Sultan Selim’e takdim etmiştir. Bu haritada İspanya, Portekiz ve Batı Afrika kıyıları ile Amerika kıtasının doğu kıyılarını göstermiştir. Bu haritayı çizerken faydalandığı haritalara göre hataları azdır ve çizimleri günümüz haritalarına çok yakındır. 
► Günümüzde bu haritanın sadece 1/6’sı elimizdedir. Haritanın kenarlarında, çizimini yaptığı bölgelerde yaşayan insan ve hayvanlara ait resimler de vardır. 
► 1528’de çizdiği ikinci Dünya haritasında ise Kuzey ve Orta Amerika kıyılarını da göstermektedir.
 BİLİYOR MUSUNUZ? 
 Mustafa Kemal Atatürk 1933 yılında Piri Reis’in haritasını bizzat inceleyerek haritanın devlet matbaasında çoğaltılmasını sağlamıştır.

İBN HALDUN (1332-1406) Fikirleriyle Sosyal Bilimlerin Öncüsü
► Babası devrin büyük hocalarındandır. Babasının teşvikiyle küçük yaşlarda eğitime başlamıştır. 
► Hukuk, matematik, edebiyat, mantık, tefsir, hadis ve gramer dallarında öğrenim görmüştür. 
► İbn Haldun’un en önemli eseri “Mukaddime”dir. 
► İbn Haldun, pek çok Batılı bilim insanı tarafından sosyoloji ve tarih felsefesinin kurucusu olarak kabul edilmiştir. 
► İbn Haldun “bir su damlası nasıl diğer su damlalarına benzer ise bir milletin geleceği de geçmişe aynen benzer” demektedir. Böylece milletlerin geçmişten ders çıkartarak tarih ilminden faydalanması gerektiğini söylemiştir. 
► Fikirleri ile Osmanlı tarihçilerini büyük ölçüde etkilemiştir.
BİLİYOR MUSUNUZ? 
Mukaddime tarih felsefesi alanının en büyük eseridir. Şimdiye kadar hiçbir çağda hiçbir insan zekası böyle bir eser yazamamıştır. İngiliz tarihçi Arnold Toynbee

Orta Çağ’ı Aydınlatan Kültür ve Bilim Merkezleri
VIII. ve XV. yüzyıllar arasında bazı İslam memleketleri bilimsel çalışmaların merkezi olmuştur.
Bağdat
SORU :Abbasi Devleti’nin başkenti olduktan sonra İslamdünyasının hangi alanlarında merkez hâline gelmiştir.
CEVAP : ilim, kültür ve medeniyet 
SORU :Devlet adamlarının himaye ve teşvikleriyle kurulan kurumlarda ne yetişmiştir.
CEVAP :önemli bilim insanları 
SORU :Sultan Alparslan ve veziri Nizamülmülk’ün gayretleriyle külliye şeklinde inşa edilen Bağdat Nizamiye Medresesi İslam tarihindeki önemi nedir
CEVAP :ilk üniversitelerdendir.

Endülüs Medeniyeti
SORU :Emevi Devleti’nin  İspanya’da fetihlerde bulunması dünya bilim tarihi ve Avrupa tarihi için önemli etkileri olmuştur.Emeviler ispanyaya nasıl geldiler
CEVAP :Cebelitarık Boğazı’nı aşarak
SORU : Doğu medeniyetinin batıdaki uzantısı niteliğinde olan Endülüs Emevi Devleti, 711 yılından itibaren nasıl bir medeniyet oluşturmuştur.
CEVAP :yüksek ve parlak 
SORU : Bu dönemde Endülüs’ün Kurtuba şehrinde 300 hamam, 50 hastane, 80 ilkokul, 17 yüksekokul bulunması  neyin göstergesidir. 
CEVAP :ulaşılan medeniyet seviyesinin
SORU :Avrupalılar, Müslümanların böyle yüksek bir medeniyeti nasıl gerçekleştirdikleri anlayabilmek için ne yaptılar
CEVAP :Arapça eserleri kendi dillerine tercüme etmeye başladılar. 
SORU :Böylece İslam dünyasında biriken bilimsel zenginlik Batı dünyasına aktarılmıştır. Bu faaliyetler Avrupa’da neyin oluşmasında etkili olmuştur.
CEVAP :Rönesans’ın doğmasında

Semerkant ve Buhara 
SORU :İslam dünyasında astronomi çalışmaları diğer ilimlere göre daha erken bir dönemde başlamış ve daha hızlı ilerlemiştir. Bunun sebeplerinden biri de nedir
CEVAP :ibadet vakitlerini hassas bir şekilde tespit edebilme ihtiyacıdır.
SORU :Astronomi alanında yapılan çalışmalarda Semerkant ve Buhara Medreselerinde yetişen bilim insanlarının büyük katkısı vardır. Semerkant Rasathanesi kim tarafından inşa edilmiş ve nasıldı ?

CEVAP :Uluğ Bey , üç katlı bir gözlemeviydi
SORU :Bu rasathane Güneş, Ay, yıldızlar ve gezegenler üzerine gözlemler yapmak için kullanılmıştır. Zamanının en ileri gözlem araçlarından bir kısmına sahipti. Semerkant’taki gök bilimciler neyi hesap etmişlerdir.
CEVAP :bir yılın 365 gün, 6 saat, 10 dakika ve 8 saniye olduğunu
SORU :Yaptıkları bu hesaplama günümüz hesaplamasına oldukça yakındır. Yüzyıllarca Orta Asya’da Türk devletlerinin siyasi ve kültür merkezlerinden olan Buhara, yetiştirdiği bilim ve din adamlarıyla hangi unvanı almış bir şehirdir.
CEVAP : “İslamiyetin Kubbesi”
SORU :Şehirde 140’tan fazla mimari eser olması, Ortaçağ’dan itibaren önemli merkezlerden birisi olduğunun göstergesidir.


3. HER YENİLİK GELECEĞİMİZE BİR KATKIDIR - 142
SORU : XV-XX. yüzyıllar arasında Avrupa’da yaşanan gelişmelerin günümüzdeki bilimsel birikiminin oluşmasına büyük katkısı olmuştur. Bunlar nelerdir
CEVAP :Matbaanın icat edilmesi, 
Dünya’nın yuvarlak olduğunun bilimsel olarak ispat edilmesi, 
kütle çekim kanunun keşfedilmesi 
buhar makinesinin bulunması 
SORU :Sert bir kalıbın izini daha yumuşak bir maddenin üzerine baskıyla çıkarma esasına dayanan matbaanın tarihi çok eskiye dayanır. Kâğıt üzerine baskının ilk kez kim tarafından yapıldı, 
CEVAP : Çinliler ,
SORU :daha sonra Uygur Türklerinin nasıl baskı yaptılar 
CEVAP :ahşap harflerle
SORU :Kâğıdın Avrupalılar tarafından öğrenilmesiyle neye yol açtı
CEVAP :elle yazılan kitapların çoğaltılmasını hızlandırmak için çeşitli yollar aranmaya başlandı.
SORU :Almanya’da kim 1440 yılında önceki matbaa tekniklerinden farklı bir yöntem denedi.
CEVAP :Johann Gutenberg (Yohan Gutenberk)
SORU :bunu nasıl yaptı


CEVAP :Harfleri tahta veya madenî bir parçaya kazıyıp onları yan yana dizerek satırlar oluşturdu
SORU :Böylece bugünkü modern matbaanın temelleri atılmış oldu. Gutenberg’in “kalıpların ve harflerin harika bağdaşımı, oranı ve uyumu” olarak tanımladığı bu yeni basım tekniği neye imkân sağladı.
CEVAP :broşürlerin ve kitapların hızla basılmasına

Matbaanın icadı önemli gelişmelere yol açmıştır. 
Bilimsel gelişmelerin yolu açılmıştır. 
İnsanların bilgi ve kültür düzeyi artmıştır. 
Fikirlerin hızlı ve kolay yayılmasını sağlamıştır. 
Daha önce çok pahalı olan kitaplar ucuzlamıştır. 
Böylece bilgiye ulaşmak kolaylaşmıştır. 

Dünya’nın Yuvarlak Olduğunun Bilimsel Olarak İspat Edilmesi
Tales (Tales) (MÖ 624-548) 
SORU : Dünya’nın yuvarlak olduğu fikrini ortaya atan bilinen ilk kişi kimdir ? 
CEVAP : Tales
SORU :Ona göre Dünya’daki karalar neye benzemektedir

CEVAP :okyanusların üzerinde yüzen bir diske
  
MÖ 590’da Pisagor (Pisagor) 
Dünya’nın yuvarlak olduğu düşüncesini dile getirmiştir. 
SORU :Pisagor aynı zamanda ilk kez hangi fikri ortaya atmıştır.
CEVAP : Dünya’nın Güneş etrafında döndüğü 
SORU :Hatta yaptığı matematiksel hesaplamalarla Güneş ve Ay ışığının düşüş açılarına göre neyi denemiştir. 
CEVAP : Dünya’nın çevresini hesaplamayı 

► MÖ 384–322  Aristo (Aristo) 
Ay tutulması sırasında Dünya’nın Ay’ın üzerine düşen gölgesinin yuvarlak olduğunu görerek aynı düşünceyi savunmuştur.

► Biruni (978-1048) 
SORU :Neyi savunmuştur
CEVAP : Dünya’nın yuvarlak olduğunu ve döndüğünü savunmuştur.
SORU :Kendisine “Dünya dönüyorsa neden ağaçlar taşlar vb. yerlerinden fırlamıyor?” diye soranlara ne cevap vermiştir
CEVAP :  “Dünya’nın merkezindeki çekim gücü varlıkların dışarıya fırlamasını engellemektedir.”
SORU :Bu fikriyle yer çekim kuvvetini Newton’dan ne kadar önce ortaya koymuştur. 
CEVAP : asırlarca önce 
   
►1564–1642 İtalyan gök bilimci Galileo (Galileo)
SORU :teleskopu kullanarak neyi incelemiştir.
CEVAP :gezegen ve yıldızları 
SORU : İncelemeleri sonucunda neyi ortaya koymuştur.
CEVAP :gezegenlerin Güneş çevresinde hareket ettiğini ve Dünya’nın yuvarlaklığını
SORU :Ancak 1633’te bu düşüncesi nedeniyle ne olmuştur 

CEVAP :Engizisyon Mahkemesinde yargılanmıştır.
SORU :Davada “Ben inkâr etsem de Dünya dönüyor.” demesine rağmen ne yapmak zorunda kalmıştır
CEVAP :bu fikrinden vazgeçmek zorunda kalmış ve ömrünün geri kalanını ev hapsinde geçirmiştir.

Macellan (Macellan)

SORU :Dünya’nın yuvarlak olduğuna dair yukarıda ortaya atılan görüşleri bilimsel olarak ispatlayan kimdir  olmuştur.
CEVAP :Portekizli denizci Macellan (Macellan)
SORU :Hep batıya doğru giderek Hindistan’a ulaşabileceğine inanan Macellan Amerika’nın en güneyinden geçip nereye ulaşmıştır. 
CEVAP :Filipinler’e
SORU : Burada yerliler ile yapılan bir savaşta ölen Macellan’ın yerine geçen yardımcısı Del Kano (Del Kano) ne yapmıştır
CEVAP :yolculuğu tamamlayarak İspanya’ya ulaşmayı başarmıştır. Böylece Dünya’nın çevresini ilk kez dolaşarak yuvarlak olduğunu ispat etmiştir.

Buhar Gücünün Makinelerde Kullanılması 

SORU :Buhar makinesi, buharın içinde var olan ısı enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren bir makinedir. Buhar makinelerinin sanayi ve ulaşımda kullanılması neyi sağladı
CEVAP :Sanayi Devrimi’nin ilk adımı oldu.
SORU :Amacı suyu daha yüksek sıcaklıkta kaynatmaktı için buhar gücünden faydalanan Denis Papin (Denis Papin) 1679 yılında neyi icat etti.
CEVAP :düdüklü tencereyi
SORU :1698 yılında Thomas Savery (Tomas Seyvıri) buharın yemek pişirmek dışındaki alanlarda da kullanılabileceğini gösterdi. Kaynayan suyu buhar odacığına doldurdu. Odacığın üzerine soğuk su döküldüğünde suya dönüşen buhar vakum etkisi meydana getirip suyu içeri çekti. Böylece maden ocağındaki neyi başardı.
CEVAP :suyu dışarıya atmayı
SORU :1764 yılında James Watt (Ceymıs Vat) iki odalı bir buhar makinesi geliştirdi. Bu odalardan biri sürekli sıcak diğeri soğuk tutuldu. Watt 1781’de yeni mekanik aksamlar ekleyerek makineyi iyice geliştirdi. Bu icadı neyi oluşturdu.

CEVAP :günümüz makinelerinin temelini
SORU :Buhar makinelerinin tekstil ve kâğıt üretiminde kullanılmaya başlanması neyin başlangıcı oldu.
CEVAP :Sanayi Devrimi’nin 
SORU :Daha önce insan ve hayvan gücü ile yapılan işlerin yerini buhar gücü ile çalışan makineler aldı. Bu sayede ne gibi gelişmeler oldu

CEVAP :üretim artarak sanayileşme başladı ve büyük fabrikalar kuruldu. 

     Günümüzde ise makineler bilgisayarlar ile kontrol edilmeye başlandı. Makinelerde kullanılan enerji kaynakları zamanla değişim göstermiştir. Bu değişim şöyledir:
Kömür ve Su Gücü ile Çalışan Buharlı Makineler
Fosil Yakıtlar ve Elektrik ile Çalışan Makineler
Yenilenebilir Enerji Kaynakları ile Çalışan Makineler

Kütle Çekim Kanununun Keşfedilmesi 
SORU : Dünya’nın ve diğer gök cisimlerinin üzerinde bulunan varlıklara uyguladığı çekim kuvvetine kütle çekim kuvveti denir. Daha önce kütle çekim kanunun varlığı bazı bilim insanları tarafından biliniyordu. Hazini ve Biruni bu konuda çalışmalar yapmıştır. Ancak kütle çekim kanununu sistemleştirerek bilim dünyasına kazandıran kim olmuştur olmuştur.
CEVAP :İngiliz bilim insanı Newton

Kütle Çekim Kanunu 
Okyanustaki gelgit olaylarının sebebi
Fırlatılan gülleler yerküreye tekrar düşmeden evvel  belli bir yol izler
Dünya saatte yüzlerce kilometre hızla, topaç gibi dönerken uzaya fırlamıyoruz
Gezegenler  belli bir yörüngede hareket eder

OKU : 24 ciltlik bir ansiklopediyi niçin toplu iğnenin başına sığdıramayalım? Niçin elektron mikroskopları daha da geliştirip atomları göremeyelim? Niçin bilgisayarları minyatürleştiremeyelim? Niçin atomları teker teker istediğimiz biçimde dizemeyelim? Niçin hastalar hap boyutundaki bir robotu yutup tedavi olamasın? Niçin atom veya moleküllerden makineler yapamayalım?
Feynman konuşmasının sonunda biner dolar ödüllü iki proje önermişti. Birincisi boyutu 0,4 milimetre olan bir motor yapmaktı. 0,25 gram ağırlığındaki bu motor 1960’ta yapıldı. İkincisi ise kitap sayfasının 25 bin kez küçültülmesiydi. Bu ise ancak 1985 yılında gerçekleştirilebildi. Ünlü fizikçinin hayali olan “atomları tek tek istediğimiz şekilde düzenleyebilme” çalışmaları ise günümüzde hızla devam etmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalara nanoteknoloji denilmektedir.

Teknolojide Devrim
OKU :  “Nano” kelimesi cüce veya küçük anlamına gelir. Bir nanometre, bir metrenin milyarda birine eşittir. Örnek olarak bir adet saç telini diklemesine 100 bine bölebilirsek ancak 1 nanometre olur. Atomların boyutu 0,1-0,3 nanometre, virüsler 100, bakteriler ise 1.000 nanometre boyutundadır. Artık 250 bin kez büyütme yapabilen modern elektron mikroskoplar sayesinde atom ve molekülleri görülebilmektedir. Bu sayede nanoteknolojiyi kullanılarak yüzlerce yeni ve yararlı malzeme üretilebiliyor. Kirlenmeyen kumaş, çizilmeyen plastik ve akıllı ilaçlar ise artık hayal değil.

MARIE CURIE (Mari Kuri)
SORU :1867’de nerede doğdu.
CEVAP :Polonya’da
SORU :Üniversite eğitimine para bulamayan Marıe önce ne yaptı
CEVAP :çalışarak kız kardeşinin Paris’te tıp okumasını sağladı
SORU :Kız kardeşi mezun olduktan sonra ne yaptı
CEVAP :Paris’e onun yanına giderek üniversite eğitimini tamamladı.
SORU :Polonya’daki Krakow Üniversitesinde doktora yapmak istedi sonuç ne oldu
CEVAP :ama kadın olduğu için reddedildi.
SORU :Fakat o yılmayarak çalışmalarına devam etti.  iki kez Nobel Bilim Ödülü’nü alma başarısını göstermesinin sebebi nedir
CEVAP :Radyoloji bilimini kurması
SORU :Bu ödülü kazanan ilk ve tek kadın bilim insanı kimdir
CEVAP :Madam Curıe 
SORU :Madam Curıe tüm zorlukları aşarak kendisini başarılarıyla bilim dünyasına kabul ettirdi. Marıe Curıe’nin o günlerde farkına varamadığı ve ölümüne neden olan radyasyon, not defterlerine o kadar çok yerleşmişti ki bu notlar günümüzde ancak kurşun kaplı bölmelerde saklanarak radyoaktif koruma altında incelenebilmektedir. Marıe Curıe bu sebepten hangi isimle olarak anılır. 
CEVAP :” bilim için ölen kadın” 

4. ÖZGÜR DÜŞÜNCENİN BİLİME KATKISI - 148
OKU :İngilizlerin Venedik Büyükelçisi Henry Wotton (Henri Votın) 1632 yılında İngiliz kralına yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Saygıdeğer efendimiz, Galileo adındaki kişinin kitabında yazdığına göre Dünya hiç de bildiğimiz gibi değilmiş. Herkes Galileo’ya ‘Güneş Dünya’nın etrafında dönüyor. Evrenin merkezinde hareketsiz duran yerküreyi yerinden oynatarak her şeyi altüst mü edeceksiniz?’ diyor. Saygıdeğer kral hazretleri, Galileo isimli şahıs ayrıca Ay’ın dağlık taşlık bir yer olduğunu söylüyor. Hani kristal bir küreydi Ay? Dağlık, taşlık olsa bizi nasıl aydınlatacak?” Elçinin de dediği gibi Galileo o dönem insanlarını şaşırtan yeni şeyler söylemiştir. O yaptığı çalışmalar sonucunda Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü ve yuvarlak olduğunu keşfetmişti. Bu bilgilere kendi yaptığı teleskop ile cisimleri 30-40 kat kadar büyüterek yaptığı gözlemler sonucu ulaşmıştı. Ancak bu görüşlerini kabul ettirememiştir. Engizisyon Mahkemesinde yargılanarak fikrini değiştirmeye zorlanmış ve ev hapsiyle cezalandırılmıştır. Galileo’nun çağdaşı bilgin Bruno ise, aynı görüşlerinden dolayı on yıl hapis yattıktan sonra ölüme mahkûm edilmiştir.
Yukarıdaki metinde görüldüğü gibi Orta Çağ’da Avrupa’da skolastik düşüncenin etkisiyle insanların özgürce fikirlerini söylemesi engellenmiştir. O tarihten yaklaşık iki bin yıl önce ise İyonya Medeniyeti’nde sağlanan özgür düşünce ortamı sayesinde önemli bilimsel gelişmeler yaşanmıştır.
Ege kıyılarında kurulan İyon Medeniyeti deniz ticareti sayesinde hem ekonomik açıdan zenginleşmiş hem de ticaret sayesinde dünyanın çeşitli yerlerinden öğrendikleri bilgileri ülkelerine getirmişlerdir. Burada insanlara sağlanan özgür düşünce ortamı bilimsel gelişmelerin yeni buluşların önünü açmıştır.
BİLİYOR MUSUNUZ? 
MÖ 585 yılında Lidyalılar ile Persler arasında yapılacak savaş öncesi Tales 28 Mayıs tarihinde Güneş tutulması meydana geleceğini söylemiştir. Savaşın başlaması ile Güneş tutulması meydana gelince bu olaydan çok etkilenen iki kral savaşa son vermiştir.
SORU :Avrupa’da özgür düşüncenin yasaklandığı Orta Çağ’da İslam coğrafyasında bilimsel gelişmeler nasıldı


CEVAP :altın çağını yaşıyordu.
SORU :Özgür düşünce ortamı sayesinde neler oldu
CEVAP :yeni fikirler, bilimsel çalışmalar büyük ilgi ve destek görüyordu.
SORU :Bu bilim insanlarından birisi olan İbn Sina “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göçer.” sözüyle özgür düşüncenin bilimsel gelişmelere katkısını vurgulamıştır. İslam coğrafyasında bilimin gelişmesinde İslam dini neye destek vermiştir 
CEVAP : ilim öğrenmeye ve özgür düşünceye 
SORU :Hz. Muhammed’in ve hangi sözleri bilimsel araştırmaları teşvik etmiştir.
CEVAP : “İlim Çin’de de olsa gidip onu alınız.” 
 “İlim Müslüman’ın yitik malıdır. Nerede bulursa onu alsın.” 
SORU :İslam devlet başkanlarının bilimin gelişmesine  katkısı ne olmuştur 
CEVAP : ilgi ve destek
SORU :Gazneli Mahmud, ünlü bilim insanı Biruni için “Sarayımın en değerli hazinesi” ifadesini kullanmıştır. 
Ayrıca devlet başkanlarının saraylarının kurdukları neler sayesinde bilim insanlarının çalışmalarını kolaylaştırmıştır.
CEVAP :çok büyük kütüphaneler
SORU :Türk-İslam bilim insanları hiçbir menfaat beklemeden kendilerini sadece bilime adamışlardır. Bu insanların  bilimsel gelişmelere katkısı nasıl olmuştur 
CEVAP :çeşitli zorluklarla karşılaşmalarına rağmen vazgeçmemeleri, vakitlerinin büyük çoğunluğunu çalışmalarına ayırmaları 
SORU :Bu dönemde bilimsel gelişmelere bir diğer katkı da İslam ülkelerinin çeşitli bölgelerine yayılan çok sayıdaki eğitim kurumudur. Dinî ilimler dışında da pek çok bilim dalında eğitim veren kurumların varlığı nelerin yetişmesine büyük katkı sağlamıştır.
CEVAP :çok sayıda bilim insanının yetişmesine
Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketlerinin öncesinde ve sonrasında özgür düşünce ve bilimsel gelişmeler açısından büyük fark vardır. Skolastik düşünceye göre: 
► Dünya evrenin merkezindedir. 
► Kilise, evrenle ilgili bütün bilgilere sahiptir. Her şey bilinmektedir. Yeni şeyler bulmak imkânsızdır. Kilisenin dediği her şey doğrudur. 
► Deney ve gözleme gerek yoktur. 
► Skolastik düşünce özgür düşünceyi yasaklayarak bilimsel gelişmelerin önünü kapatmıştır. 
Pozitif düşünceye göre: 
► Dünya evrenin bir parçasıdır. Evreni tanımak için araştırmak gerekir. 
► Gelişime ayak uydurabilmek için bilimsel araştırmalara ihtiyaç vardır. 
► Bilgilerin doğruluğu ancak deney ve gözlem ile ispat edilebilir. 
► Pozitif düşünce insanların serbestçe düşünmesine ve bilimsel çalışmalar yapmasına imkân tanımıştır. 
CEVAP :
Avrupa’da Aydınlanma Çağı’nın önemli düşünürlerinden Montesquieu’ye (Monteskü) göre “Düşünce özgürlüğü en önemli özgürlüktür. İnsanı araştırmaya, düşünmeye yönlendiren özellikler ancak özgür bir ortamda işlerlik kazanır ve gelişir. Özgür olmayan bir ortam insanların kuşku ve korku içerisinde olmasına sebep olur.” Montesquieu’nün bu görüşleri günümüzde de geçerlidir. Düşüncenin özgürce ifade edilebildiği ortamlarda demokratik kurumlar varlıklarını sürdürmekte ve gelişme olanağı bulabilmektedirler. 1789 yılında Fransız düşünürlerin de etkisiyle meydana gelen Fransız İhtilali ile Fransa’nın yönetim biçimi değişti. 
SORU : Tüm dünyaya yayılan “hürriyet, adalet, kardeşlik, eşitlik” gibi kavramlar neyin gelişmesine katkı sağladı.
CEVAP : özgür düşüncenin
 İlan edilen Fransız Yurttaş ve İnsan Hakları Bildirisi’nde “Düşüncelerin ve inançların özgürce ifade edilmesi insanın en değerli haklarındandır. Bu nedenle her yurttaş serbestçe konuşabilir, yazabilir ve yazdıklarını yayınlayabilir.” denilmektedir. II. Dünya Savaşı sonrası 1948’de ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. maddesinde ise düşünce özgürlüğü “Herkesin görüş ve anlatım özgürlüğü hakkı vardır. Bu hak hangi ülkede olursa olsun bilgi ve düşünceleri arama, alma ve yayma özgürlüğünü içerir.” şeklinde açıklanmıştır.

Anayasamızda düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili maddeler şunlardır:
Düşünce ve Kanaat Hürriyeti Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

İfade Hürriyeti Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir. Bu hürriyet, resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir alma ya da verme serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bilim Ve Sanat Hürriyeti Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
  

5 yorum:

6. ÜNİTE: ELEKTROSTATİK