envıroment : çevre
air pollution : hava kirliliği
global warmingküresel ısınma
deforestation : ağaçları yok etme , orman açma
solar energy : güneş enerjisi
wind energy : rüzgar enerjisi
recycle : geri dönüşüm
pesticides : tarım ilacı , böcek zehiri
rainforest : yağmur ormanı
an eco-friendly bag : çevre dostu çanta
plant a tree : bir ağaç dikmek
nuclear waste : nükleer atık
SAYFA - 109
may cause a lot of diseases.: birçok hastalığa neden olabilir.
may cause : neden olabilir
disease :hastalık
sea levels : deniz seviyesi
rising quickly : hızla yükseliyor
negative impact : lumsuz etki
impact : etki , darbe
habitats of land animals : kara hayvanlarının yaşam alanları
best solutions : en iyi çözümler
Farmers shouldn’t use too many : çiftçiler çok fazla kullanmamalı
to protect environment.: çevreyi korumak için
very harmful : çok zararlı
People cut down large numbers of trees in the forests.: İnsanlar ormanlarda çok sayıda ağacı kesiyorlar.
People throw rubbish into the lakes, rivers or seas.: İnsanlar göllere, nehirlere veya denizlere çöp atıyor.
throw rubbish : çöp atmak
The temperature of the Earth surface increases. : Dünya yüzeyinin sıcaklığı artar.
increases.: artar
These are the poisonous chemicals. People use them in agriculture.: Bunlar zehirli kimyasallar. İnsanlar onları tarımda kullanıyor.
chemical . kimyasal
agriculture. : tarım
People can’t breathe easily because of the vehicles’ exhaust fume.: Aracın egzoz dumanı nedeniyle insanlar kolayca nefes alamazlar.
breathe : nefes almak
vehicles’ : araçlar
exhaust : egzos
fume.: duman
It has bad efects on life and causes genetic problems for humans and animals : Yaşam üzerinde kötü etkileri vardır ve insanlar ve hayvanlar için genetik sorunlara neden olur.
It has bad efects on life : Yaşam üzerinde kötü etkileri vardır.
cause : sebep olmak
SAYFA - 110
Why is Dean upset?:Dean neden üzgün?
upset : üzgün
Why do you look so worried :Neden bu kadar endişeli görünüyorsun
worried . endişeli What happened? : ne oldu
The temperature is rising : sıcaklık yükseliyor
the ice in the poles is melting . kutuplardaki buzlar eriyor
What’s behind all this? : Bütün bunların arkasında ne var?
We’re always disturbing the balance of nature : Her zaman doğanın dengesini bozuyoruz
disturbing : huzur bozucu , rahatsız edici
public transportation : toplu taşıma
prevent : önlemek
the increase in temperature : sıcaklıktaki artış
reduce : azaltmak
we have to reduce water and energy waste : su ve enerji israfını azaltmak zorundayız
What else? : başka
necessary : gerekli
responsible : sorumluluk sahibi
We have to take actions and do our best.: Harekete geçmek ve elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız.
We have to take actions and do our best.: Harekete geçmek ve elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız.
SAYFA - 111
tick the photos they are talking about.:konuştukları fotoğrafları işaretleyin.
prompt : yönlendirme
recycle : geri dönüşüm
SAYFA - 112
Plant Your Own Tree : Kendi Ağacını Dikmek
Emily and her father decided to make a “Plant Your Own Tree” campaign :Emily ve babası “Kendi Ağacını dik” kampanyası yapmaya karar verdiler.
How does Emily feel about the campaign? : Emily kampanya hakkında ne düşünüyor?
Put a tick : bir işaret koyun
rechargeable batteries : Şarj edilebilir pil
We have to buy energy efcient vehicles : Enerji verimli araçlar almak zorundayız
energy efcient : verimli enerji
vehicles . araçlar
complete the process of planting a tree : bir ağaç dikme işlemini tamamla
process : süreç , işlem
dig : kazmak
a proper place : uygun bir yer
newly planted tree . yeni dikilen ağaç
hole : çukur , delik
gently . usulca : kibarca
SAYFA - 113
Reusing : yeniden kullanım
Street Sweeping : sokak süpürme
Saving Electricity : elektrik tasarrufu
Make your own slogans : kendi sloganlarınızı yapın
SAYFA - 114
There is one extra : Bir tane daha var
deforestatıon : orman açma
Deforestation is cutting down the trees severely and illegally : Ormansızlaşma ağaçları ciddi ve yasa dışı olarak kesmektedir
illegally : yasa dışı
severely : ciddi olarak
People cut them for many reasons like agriculture, furniture and paper products.: İnsanlar onları tarım, mobilya ve kağıt ürünleri gibi birçok nedenden ötürü kesti.
like : gibi
for many reasons : birçok nedenden ötürü
agriculture : tarım
paper products : kağıt ürünleri
Deforestation has negative effects on earth.: Ormansızlaşmanın dünya üzerinde olumsuz etkileri vardır.
Oxygen in the air decreases, greenhouse gases enter the atmosphere and the temperature increases :Havadaki oksijen azalır, sera gazları atmosfere girer ve sıcaklık artar.
greenhouse gases : sera gazları
decrease : azalma
increase : artış
This change threatens a lot of plants and animal species.: Bu değişiklik birçok bitki ve hayvan türünü tehdit ediyor.
threaten : tehdit etmek
a lot of : bir çok
species : türler
We should use recycled items such as notebook papers, books, shopping bags to prevent deforestation : Ormansızlaşmayı önlemek için defter kağıtları, kitaplar, alışveriş çantaları gibi geri dönüştürülmüş ürünler kullanmalıyız.
such : böyle , bu tür
prevent deforestation : ormansızlaşmayı önlemek
We must immediately stop destroying forests.: Ormanları yok etmeyi derhal durdurmalıyız.
immediately : hemen , derhal
destroying : tahrip etmek
wastıng energy : enerji kaybı
People use energy for many reasons- for cooking, lightening, heating and entertainment.: İnsanlar enerjiyi birçok nedenden dolayı kullanırlar - yemek pişirmek, aydınlatmak, ısıtmak ve eğlenmek için.
for many reasons : bir çok sebepten ötürü-
heating : ısıtma , ısınma
entertainment : eğlence
But we mostly use it carelessly : Ama biz çoğunlukla onu dikkatsizce kullanıyoruz.
carelessly : dikkatsizce
overusing : çok fazla kullanmak
sources : kaynak
causes : neden , sebep
Overusing the energy sources causes climate change : Enerji kaynaklarının fazla kullanılması iklim değişikliğine neden oluyor
It also causes higher energy costs. : Aynı zamanda daha yüksek enerji maliyetlerine neden olur.
also : hemde , üstelik
cost : maliyet , masraf
You have to pay much more money. : Çok daha fazla para ödemek zorundasın.
We should use renewable sources like water, wind and solar energy to reduce these harmful effects. : Bu zararlı etkileri azaltmak için su, rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklar kullanmalıyız.
like : gibi
renewable sources : yenilenebilir kaynaklar
harmful effect : zararlı etki
We shouldn’t use fossil fuels as energy sources.: Fosil yakıtları enerji kaynağı olarak kullanmamalıyız.
fossil fuel : fosil yakıt
energy source : enerji kaynağı
We should choose energy saving bulbs and devices. : Enerji tasarruflu ampulleri ve cihazları seçmeliyiz.
energy saving bulbs : Enerji tasarruflu ampulleri
We mustn’t set the thermostat too high : Termostatı çok yükseğe ayarlamamalıyız.
set: ayarlamak (v.)
too high. : çok yüksek
We have to take necessary precautions to save energy sources.: Enerji kaynaklarını korumak için gerekli önlemleri almak zorundayız.
save energy sources : enerji kaynaklarını korumak
necessary : gerekli
precaution : önlem
because of many reasons.: birçok nedenden dolayı.
higher : daha yüksek
bills : fatura
What does overusing the energy cause? : Enerjiyi aşırı kullanmak neden olur?
prevent : önlemek , engel olmak
Give explanations and reasons.: Açıklamalar ve sebepler verin.
extinction of animals : hayvanların tükenmesi
soil and land pollution : toprak ve kara kirliliği
too much rubbish : çok fazla çöp
industrial waste : endüstriyel atık
SAYFA - 116
choose at least two of them : en az ikisini seç
Write your messages in the boxes by using First, Then and Finally : İlk, Sonra ve Son'u kullanarak mesajlarınızı kutulara yazın.
factories : fabrika
People throw away tons of garbage every day.: İnsanlar her gün tonlarca çöp atıyorlar.
garbage : çöp
throw away tons of : tonlarca atmak
How can we stop plastic waste? : Plastik atıkları nasıl durdurabiliriz?
write as many sentences as you can.: olabildiğince çok cümle yaz.
SAYFA - 117
switch off : kapatmak , söndürmek
throw away : atmak
eco-friendly : çevre dostu
SAYFA - 118
express : hızlı
obligations.: zorunluluklar , yükümlülükler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder