SAYFA - 132
bald : kel
honest : dürüst , namuslu
forgetful : unutkan
SAYFA - 133
flu : grip
attractive : çekici
straight
fair hair.: Düz saçlar.
comparative forms : Karşılaştırmalı formlar
easy-going
person.: uyumlu kişi.
SAYFA - 134
Odd one out : garip biri , olanı
injury : hasr , kırma , incinme
scored : sayı yapmak , attı
write at least two sports : en az iki spor yaz
SAYFA - 136
talented : yetenekli
hometown : memleket
extraordinary : olağanüstü
well known : ünlü , meşhur
SAYFA - 137
past forms of the verbs : fiillerin geçmiş şekilleri
be : was/were
give : gave
grow : grew
fly : flew
take : took
can : could
interested : ilgili , meraklı
always interested inventing things.: her zaman bir şeyler icat etmekle ilgilenir.
a fying toy made from paper : kağıttan yapılmış bir uçan oyuncak
then got interested in flying : sonra uçmakla ilgilendi
They studied how birds flew : Kuşların nasıl uçtuğunu incelediler
to design the wings for their plane : kanatlarını uçağı için tasarlamak
throughout : boyunca
less time : daha az zaman
SAYFA - 138
lay eggs : yumurtlamak
SAYFA - 139
Some animals became extinct : Bazı hayvanlar soyu tükendi
SAYFA - 140
weather forecast : hava durumu tahmini
cookery programme : aşçılık programı
Put the letters in order : Harfleri sıraya koy
SAYFA - 141
nonsense : saçmalık
useless : işe yaramaz , faydasız
harmful.: zararlı
SAYFA - 142
engagement party : nişan merasimi
farewell party : veda partisi
sacrifce feast : kurban bayramı
slumber party : pijama partisi
wedding anniversary : evlilik yıldönümü
decorate : süsleyip dekore etmek
host : ev sahibi
beverages : içkiler
order : sipariş
arrange : düzenlemek , ayarlamak
fancy : fantezi , süslü
wrap : sarmak , paketlemek
There is no juice left : meyve suyu kalmadı
SAYFA - 143
Why don’t we throw a party? : Neden parti yapmıyoruz?
Shall we watch it together? : Birlikte izleyelim mi?
SAYFA - 144
We want to see abroad.: yurt dışını görmek istiyoruz
abroad.: yurt dışı
fiance : nişanlı
respect : saygı
We respect each other.: Birbirimize saygı duyuyoruz.
Will you have a pet when you have a house? : Bir evin olduğunda evcil hayvanın olur mu?
SAYFA - 145
Most of the illnesses wont exist : Hastalıkların çoğu var olmayacak
There will be drought : Kuraklık olacak
accommodation : kalacak yer ,
transportation : taşımacılık
working life : iş hayatı
environment : çevre
SAYFA - 146
exhibit : sergi
borrow : ödünç almak
try on : dene
medicine : tıp
phrases : ifadeler
SAYFA - 147
to draw money : para çekmek
governor : vali
governorship : valilik
department store : büyük mağaza
borrow : ödünç almak , borç almak
apply : uygulamak
built permit.: yerleşme izni
grocery : bakkal
SAYFA - 148
greenhouse : sera
SAYFA - 149
Don’t waste water and electricity : Su ve elektrik israfı yapmayın
pollute : kirletmek
process : süreç
recycling bins : geri dönüşüm kutuları
separate bags : ayrı çantalar
sort out : problemi çözmek , halletmek
SAYFA - 150
SAYFA - 151
sample : örnek , numune
experiment : deney
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
2. Ünite i Millî Uyanış: Bağımsızlık Yolunda Atılan Adımlar SORU :Birinci Dünya Savaşı, dünya tarihinde çok sayıda siyasi devletin birbiri...
-
Hazırlık Çalışması 1. “Doğaya adapte olma, doğayı kendine adapte et!” sözünden ne anlıyorsunuz? Sizce böyle bir bakış açısının çevre üzeri...
-
Kur'an-ı Kerim ve Özellikleri 5. ünite 1. İslam Dininin Temel Kaynakları ’ Düşünelim İslam dininin temel kaynakları nelerdir? Düşü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder